Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddiaları özetle şunlardı; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kardeşi, oğlu, dünürü, özel kalem müdürü, eniştesi Man Adası’ndaki Bellway şirketine 2011 yılında toplam 15 milyon dolar göndermiştir... Dekontları elimizdedir...
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Kılıçdaroğlu’na sert ve ilginç cevaplar verdi... “Madem belgelerin elinde olduğunu söylüyorsun, ilgili mercilerle paylaş. Git savcılığa teslim et” dedi... Ayrıca ekledi: “Bu 5 isim asla o şirkete ve yere para göndermiş de değil. Mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi. Oraya para gitmedi”...
Aslında olayı aydınlatmak zor değil...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kürsüden salladığı dekontlar Halk Bankası’na aitti. Halk Bankası bir açıklama yapar, 2011 yılında o tarihlerde Man Adası’na bu tür havalelerin yapılıp yapılmadığını açıklar olur biter. Bu neden yapılmıyor?
Kemal Bey’in belgeleri savcılığa vermesine gelince...
O suç işlendiğini iddia etmiyor. Ahlaki bir sorun olduğunu söylüyor:
“Cumhurbaşkanı, halktan dolarlarını bozdurmasını istiyor ama yakınları vergi ödememek için dolarlarını yurt dışına gönderiyor”... Söylediği bundan ibaret.
Eğer sözü edilen Cumhurbaşkanı yakınları gerçekten Man Adası’na para göndermemişse... Manzara tabii değişecektir... Halk Bankası neden susuyor?
MİT raporu...
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 18 Nisan 2013 tarihli MİT raporunu TV ekranında okudu...
Rapor Zarrab’ın ambargoyu delme faaliyetlerini ayrıntılı şekilde bire bir anlatıyor, şu sözlerle son buluyordu:
‘Bu yapılan araştırmalar ışığında Zarrab’ın yakın gelecekte ABD tarafından yasaklı kişiler listesine dahil edilebileceği, şahsın Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler ile mevcut ilişkisinin ortaya çıkması halinde söz konusu hususların hükümet aleyhinde kullanılabileceği değerlendirilmektedir.’
Bu rapor tabii o tarihte Başbakan’ın önüne de konulmuş...
Ancak anlaşılan Zarrab’ın fendi iktidardakileri yenmiş...
MİZAH
New York’taki davada yargılanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın avukatı Victor Rocco önceki gün duruşmada dedi ki:
- Zamanın Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, Sarraf’tan arsızca rüşvet almış ve Sarraf’ın maşası haline gelmişti... Müvekkilimin bir kuruş rüşvet aldığına dair tek bir delil yoktur.
Hakan Atilla’nın savunmasında Halkbank’ın kara para akladığı açığa çıktı. Mizah o ki... Avukat Rocco’nun vekâlet ücretini Halkbank ödemişti... Halkbank, kendi parasıyla kendini mahkûm etti.
REZA
Onun adı Rıza değil Reza...
Rıza adını çocuğuna fakir fukara koyar.
Bu adam ne fakir ne fukara... Karun gibi zengin.
Bu adam dediğimiz adam bir hafta önce canımız ciğerimizdi.
İadesi için ABD’ye iki kez nota verdik. Yurt dışında sağlığı ile ilgilendiğimiz tek mahkûm idi. Şimdi “Hain” oldu.
Hain Reza...
Türk işadamı diye adı geçiyordu.Artık İranlı işadamı diyoruz...
Reza - let...
AĞA
Bu hafta eski lakap ve unvanların kaldırılmasının yıl dönümüydü.
TBMM, 83 yıl önce (26 Kasım 1934) eski lakap ve unvanların kaldırılmasına karar verdi. Ağa, hacı, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, hazretleri gibi lakap ve unvanların yerine bütün yurttaşlar resmi belgelerde yalnız isim ve soy isimleriyle anılacaktı. Resmi belgelerde hâlâ böyle... Ama günlük konuşmada bu ünvanlar yine kullanılıyor... Bir de konuşmalara “Reis”, ”Üstat”, ”Hocam” gibi unvanlar eklendi...
DİNO
Ankara'nın yeni belediye başkanı Mustafa Tuna, Atatürk Orman Çiftliği meydanındaki dinozor maketini vinçle kaldırıp götürdü... Maket konulurken Gökçek'i icraat yapıyor diye alkışlayan halkımız maket kaldırılırken de Tuna'yı alkışladı. Maketin 8 milyon liraya mal olduğu söylenmişti. İbrahim Melih açıklama yaptı, irili ufaklı 380 dinozor maketine toplam 5 milyon lira ödediklerini bildirdi. Mustafa Tuna, Melih Gökçek'in tepki çeken icraatını temizliyor. Ne var ki ona lüks bir Mercedes marka araç tahsis etmiş... Böyle de bir teselli vermiş...