15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili genel kanı darbenin gece saat 03.00 için planlandığı ancak MİT’e yapılan ihbar üzerine başlama saatinin akşam 20.30’a çekildiği ve darbe planının bu yüzden yarım yamalak uygulandığı yönünde... Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın TBMM Darbe Komisyonu’na gönderdikleri notlarda da bu tahmin kaydediliyor.
Ancak değerli gazeteci Müyesser Yıldız’ın Odatv’deki haberi bu ezberleri bozuyor. O gece İstanbul Moda Kulübü’ndeki düğünü basan MAK Timi’nin Komutanı eski Binbaşı Gökhan Maldır, verdiği ifadede, Hava Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’in çağrısı üzerine pilot Mehmet Fatih Özkan’la birlikte 14 Temmuz’da İstanbul’a giderek onunla görüştüklerini belirtiyor ve diyor ki:
“Gökhan Sönmezateş, bana ve Mehmet Fatih Özkan’a yarın itibariyle sıkıyönetim ilân edilecek, bu kapsamda İstanbul’daki havacı generallerin korunması ve emniyetli bir yere nakli görevinin bize verildiğini söyledi.... Bizim komutanlarımızı emniyetli bir bölge olan Akıncılar Hava Üssüne götüreceğimizi söyledi.”
İfade doğruysa Moda Deniz Kulübü’nün (düğünün sürdüğü 20.00 - 24.00 arasında) basılması bir gün önceden planlanmış. Generallerin darbeyi haber alır almaz (21.30’da haber alıyorlar) düğünü terk etmeyip orada bekleyecekleri de hesap edilmiş! Baskın 23.30’da gerçekleşmiş, generaller kuş gibi avlanmış...
KUŞKU15 Temmuz’un birinci yıldönümünün bir demokratik uzlaşma, barışma, dayanışma günü olması beklenirken... Tam tersine, bıçakların çekildiği, en galiz tartışmaların sahnelendiği gün oluverdi. FETÖ’den veya CIA’dan çok Kemal Kılıçdaroğlu kınandı, hakarete uğradı.
Sebebi... Kemal Bey’in “Kontrollü darbe” iddiası... İktidar bu deyimi kullanan herkesi FETÖ’cü, darbeci, demokrasi düşmanı ilan ediyor...
Oysa... Temmuz darbesine ilişkin karanlıkta kalan sorular yanıtlansa, örneğin MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı’nın neden ifade vermediği açıklansa, darbenin neden önlenemediği izah edilse, kuşkular çoktan ortadan kalkacaktı.. Bırakın Kemal Bey’i... Atlatılan tehlikenin boyutlarını bilmek vatandaşın hakkı değil mi?
ÖDEME
Dostumuzun çocuğu bu yıl liseye başlıyor... Fransız lisesinin sınavını kazandı. Dostumuz gidip kaydını yaptırdı... Ücreti sorduk:
- Yıllık 45 bin lira dedi... Buna servis, yemek, forma ve kitaplar dahil değil.Onları da ekleyince yıllığı 60 bin liraya yaklaşıyor... Ayda ediyor en az 5 bin lira...
Dostumuzun bir çocuğu da ilkokulda.. Kara kara onun geleceğini düşünüyor...
Bir başka dostumuzun çocuğu da Fransa’da okuyor...
Ona Fransa’da okul ücretini sorduk...
- Ayda 100 euro (400 lira) yemek parası veriyoruz, dedi, onun dışında tek kuruş ödemiyoruz...
TİMSAL
“Adalet timsali dinimizin mübarek Ramazan Bayramı’nın adaletli günlere vesile olması dileğiyle bayramınızı kutlarım.”
CHP Milletvekili Mahmut Tanal, geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda seçmenlerine SMS yoluyla yukarıdaki kutlama mesajını gönderdi. Daha doğrusu gönderdiğini zannediyordu. Birkaç gün sonra gidip gitmediğini kontrol edince gitmediğini öğrendi. Vodafone’un SMS hizmetini veren alt şirketi Jet SMS’i arayarak nedenini sordu. Aldığı yanıt:
- Efendim, göndermek istediğiniz mesajda TBMM’nin bize listesini verdiği yasaklı kelimelerden biri yer alıyordu, bu tür kelimelerin yer aldığı mesajları maalesef geçemiyoruz...
Tanal yasaklı kelimeyi sordu öğrendi... Bize de şöyle aktardı:
“Yasaklı kelime, timsal imiş! İlk hecesi olan “tim” tersten okununca “mit” çıkıyor, bu da gizli mesaj oluyormuş. Yasağın sebebi buymuş”
Yok artık daha neler diyeceksiniz.. Demeyiniz...
Yaşadığım dünyadan iğreniyorum ama orada acı çeken insanlara bağlıyım...
A. Camus
BEKİR
Bekir Coşkun dostumuz uzun süredir Sözcü’deki sütununu boş bırakmıştı... Kaynağı meçhul ağrılar yüzünden Ankara’da o hastane senin bu hastane benim dolaşıyordu.. Nihayet İstanbul’a geldi, burada teşhis kondu... Ameliyata alındı...
Bekir bize göre Türkiye’nin bir numaralı yazarıdır. Talihi varmış... Türkiye’nin bir numaralı akciğer cerrahının eline düştü... Prof. Şükrü Dilege usta elleriyle onun sağlığını bozan arızaları ortadan kaldırdı.
Bekir’i ameliyatın üçüncü gününde ziyaret ettik. Gayet iyiydi. Bir süre daha tedavi görecek... Ama biz yazılarına başlamasını tavsiye ettik. Bu sefil gündemin içine girmek bir yazar için elbet yorucu ama bir yandan da kalemin mahkum... Yazacaksın...