Geçen hafta şarap izlenimlerimi aktardığım Fransa’nın Rhône bölgesinde çıktığımız gezintiye bu hafta da devam ediyoruz
Hava öğle sıcağında adeta ağustos gibi. Sokaklarda in cin top oynuyor. Ev sahibemiz, “Yine şanslısınız, tek tük insan var. Yazın gelin, siesta zamanı bırakın insanı, yollarda kedi-köpek bile göremezsiniz. Bazen sıcaklık 45 dereceyi bulur” diyor.
Burası Gigondas. Fransa’nın güneyi, Akdeniz bölgesi. Kasabanın sarı taş evleri, mavi tahta pancurlu dar pencereleri, sevimli çatıları ve kokusu yollara taşan fesleğenleri, orta Fransa’yı geçtiğimizi, Akdeniz’e indiğimizi müjdeliyor. Az önce bu bölgelerin en prestijli şarap merkezi Châteauneuf-du-Pape’da bir öğle yemeği yemiş, sıkı şarapları yudumlamış, ardından da kapı önleri fıçılarla süslü şarap kavlarını ziyaret etmişiz. Her kavda bir-iki fırt şarap tadınca hafifçe gevşeyip otobüste uyumuşuz. Bu küçük kasabada kendimize gelmeye çalışıyoruz ama yaka paça bir başka şarap tadımına giriyoruz.
Rahat içimli şaraplar
Geçen hafta anlattığım Rhône gezimizin ilk ayağında ev sahibimiz M. Chapoutier firmasıydı. En prestijli bağlardan Hermitage ve Côte-Rôtie’nin büyüklerinden Chapoutier, bu kasabada bizi Louis Bernard firmasına “devretti”. Louis Bernard büyük ölçüde Amerika’ya ihracat yapan, bölgenin önde gelen şarap şişeleyicilerinden. Üçgen etiketleriyle ünlü, “Fransa’nın unutulmaz kralı XIV. Louis’ydi, şarabın kralı da Louis Bernard’dır” gibi popüler sloganlarıyla da tanınıyor.
Louis Bernard’ın ihracat müdürü Anthony, şaraphanenin salonunda önce rozeleri tattırarak işe başlıyor. Üç farklı bölgeden üç farklı roze... Gül pembesi şarapları tadarken gülüyor: “Ne yapalım, dünyada yeni akım bu. Rozeye ilgi her geçen yıl artıyor.”
Rhône bölgesi rozeleri, içlerinde Şiraz (Syrah) ve Mourvedre gibi üzümler de yer aldığından baharlı çeşnilere sahip. Yörede sadece ferahlamak için değil, yemeklerle de tercih ediliyor, yaz sıcağında kuzu etli bir yemeğin yanında ağır bir kırmızıdan çok daha iyi gidiyor. Kırmızılara gelince şaraplarda çok farklı nüanslar algılıyoruz. Anthony “Rhône kırmızıları bildiğiniz gibi 13 çeşide kadar üzümden yapılır. Grenache meyvemsilik, Şiraz baharatsılık, Mourvedre ise tanen verir. Bütün bunların bir arada olması bir armoni yaratır” diyor. Bölge şarapları gerçekten de renkli, rahat içimli, damakta kalıcı.
Klas bir akşam yemeği
Tattıklarımız içinde en heyecan verici olanı, özel rezerv bir Hermitage. Kadifemsi tanenli, damakta uzun, olgun ve zengin. Kuzey Fransa ormanlarından gelen çok yaşlı meşelerden yapılma özel fıçılarda dinlenmiş, sadece üç fıçı kadar yapılabilmiş. “Gelmişken bir fıçıyı kapıp götürelim” diye şakalaşıyoruz.
Bölgenin önde gelen şaraplarından bir grubu Türkiye’ye ithal eden Kavaklıdere’nin düzenlediği Rhône gezimiz, Avignon’da çok klas bir akşam yemeğiyle devam ediyor, ufak bir şehir turundan sonra da sıkı bir öğle yemeğiyle sona eriyor. Akşam yemeğinin yıldızı vişne soslu güvercin, yanında yıllanmış Gigondas şarabıyla harika gidiyor.
Gigondas orta kırat ve uygun fiyatlı şaraplarıyla tanınan bir bölge. Ama iyi bir üreticinin özel bir rekoltesi, yıllanınca üst düzey Bordo’lara yaklaşan bir lezzete kavuşabiliyor. Öğlen de aslında ucuz ve jenerik bir şarap olan Côtes du Rhône etiketli birer beyaz ve kırmızıyla ağırlanıyoruz. Beyaza rezeneli levrek tartar, kırmızıya da yaban mantarı soslu köy tavuğu eşlik ediyor. Louis Bernard’ın küçük ve seçme bağlardan şişelenen şarapları, temsil ettikleri bölgenin çok daha üzerinde. Ev sahibimiz Anthony, şaraplarının beğenildiğini görünce mutlu oluyor, “İşte uzmanlık burada devreye giriyor. Bölgenin en eski ve köklü şarap firmalarından olduğumuzdan iyi bağları biliyor, onları kontratla kendimize bağlıyoruz. Bu şaraplar da onlardan” diyor.
Marsilya üzerinden yurda dönerken, bu cümleler aklımda kalıyor. Hakikaten, belki de tecrübe ve uzmanlığın en önemli olduğu işlerden biri şarapçılık. Öyle ki o birikim sayesinde 10 avroluk bir şarabın bile çok daha iyisini sunabiliyor, içebiliyorsunuz. Herkesin aradığı “fiyat ve kalite dengesi uygun” şarabı ortaya çıkarabilmek, işi bilenlerin, şarapçılığa yıllarını vermişlerin harcı...