Sabah gazete bayiine gidenlerin gözleri fal taşı gibi açıldı..
Sözcü raflardaydı..
20 sayfaydı.. Logosunun üzerinde Yıl: 10 Sayı: 3615, 20 Mayıs Cumartesi, 1 TL yazıyordu..
Yazarların köşelerinin de yeri belirlenmişti..
Gündem, ekonomi, spor eğitim, televizyon sayfaları da vardı..
Ama üzerinde yazı yoktu..
20 sayfa bomboş beyaz kâğıt.. Sadece tek bir başlık.. Başlık şu; 19 Mayıs basın özgürlüğü özel sayısı..
Gazeteyi eline alan evirdi çevirdi; ne olduğunu anlamaya çalıştı..
Gazete bayii; ‘Yazmayı unutmuşlar’ diye espri yapmaya kalktı..
Ama durum trajikomik değildi..
Trajikti..
Bu bir protestoydu..
Adlarının FETÖ’ye birlikte anılmasına protestoydu..
Gözaltılara protestoydu..
Haksızlığa protestoydu..
***
Canımız yeteri kadar sıkkın, izin verin bu pazar biraz kendimden bahsedeyim..
Geçen hafta yaptıklarımdan..
Bu köşeyi izleyenler bilirler; her yıl üç dört günlük ‘Asya Lüksü’müz var..
Ne demek Asya Lüksü?
Erkek erkeğe tatile çıkmak demek.. İspanya’da erkek erkeğe tatile çıkmaya Asya Lüksü denirmiş..
Biz de, liseli kadim dostlar, her yıl mayıs ayında tatile çıkıyoruz.. 2011 yılında başladık, bu yıl yedinci oldu..
18 yıldır da her ayın 10’unda Asmalımescit’teki Yakup’ta buluşuruz..
***
Bu yıl Bozburun’dan denize açıldık.. Hisarönü Körfezi’nin koylarında demirledik.. Selimiye’ye uğradık..
Görünce üzüldüm tabii..
Bozburun da, Selimiye de bomboş..
Okulların kapanmasını bekliyorlar; daha doğrusu Ramazan Bayramı’nı..
Aslında tam mevsimi.. Yazın bunaltıcı sıcağı yok.. Hava ılık, deniz serin, doğa yemyeşil..
Tam yabancı turistler için..
Ama maalesef yabancı turistler dört beş yıldır buralara ayak basmıyormuş.. Anlatıyorlar, eskiden sezon altı aymış.. Şimdi üç aya inmiş..
Eskiden ilkbahar ve sonbaharda yabancılar çok gelirmiş..
Masal gibi anlatıyorlar; bir zamanlar!.
Bozburun’da 110 gulet var.. İşler iyiyken neredeyse her aile kendine bir gulet yapmış.. Şimdi müşteri yok.. Sıra sıra dizilmiş bekliyorlar..
Üç kez tura çıkan sezonu kapatır hale gelmiş..
ahta teknenin masrafı çok.. Her yıl bakım ister, onarım ister, tur teknesi yenilik ister..
***
Neyse, turizmin sorunlarına dalıp boğulmayalım.. Koylar gerçekten cennet.. Hele bu mevsim..
Ergün Kaptan’ın Şenerman teknesiyle açıldık..
Misafirperverliğine diyecek yok.. Bizleri el üstünde tuttu desem yeridir.. Hele gelini Esra’nın yaptığı yemekler.. Her öğlen, her akşam ayrı ziyafet.. Sofrayı bir donattı ki..
Şu notu düşerek noktayı koyayım; gelenlere müşteri gözüyle değil misafir gözüyle bakıyorlar..
***
‘Asya Lüksü’nü size de tavsiye ederim.. İnsan, çocukluk, gençlik arkadaşlarıyla bir araya gelince inanın gençleşiyor.. O günleri yeniden yaşadıkça insan dinçleşiyor..
Maçka Teknik Lisesi’yiz.. Elektronik bölümü..
Kimimiz inşaat mühendisi oldu, kimimiz mimar, kimimiz elektronik mühendisi, kimimiz finans okudu, kimimiz sosyal bilimler..
Ama bize ruh veren, şekil veren liseydi.. ‘Maçka Teknik’ti..
Maçkalı olmakla övünürüz..
Açıkçası, kendi dönemimizle daha fazla övünürüz..
Soranlara biraz ukalaca, 4B’liyiz deriz.. Bizim için 4B markadır..
***
Yazıya ‘4B tatilde’ başlığını atacaktım..
Atamadım; içim el vermedi..
Daha doğrusu Türkiye izin vermedi; yazısız protesto dedim..
İyi pazarlar!.