Kastamonu Üniversi-tesi Senatosu karar almış.. YÖK onaylarsa Rıfat Ilgaz’ın adını Cide Meslek Yüksek Okulu’ndan sileceklermiş..
Neden?
Herhalde o, üç- beş hoca Rıfat Ilgaz adından utanıyor da ondan!.
Onlar utanıyor olabilir ama, Türkiye büyük edebiyatçısıyla gururla anıyor..
Rıfat Ilgaz Cideli..
Rıfat Ilgaz’ın adını Cide’den silmek isteyen o profesör unvanlı zatlar nereli..
***
İnanıyorum, hatta iddia ediyorum..
Rıfat Ilgaz’ın adını doğduğu topraklardan silmek isteyenler ‘Hababam Sınıfı’yla yetiştiler.. Çocukları ‘Hababam Sınıfı’yla büyüdü.. Varsa torunları ‘Hababam Sınıfı’yla büyüyecek..
Torunlarının çocukları da ‘Hababam Sınıfı’yla kahkaha atacak..
***
Tabii ki; Rıfat Ilgaz demek sadece Hababam Sınıfı demek değil..
Yüzlerce şiir demek.. Onlarca roman demek..
Adembaba dergisi demek, Marko Paşa dergisi demek.. Hapishane demek..
***
Rıfat Ilgaz Cide’den kopmadı.. 1974’te emekli olunca Cide’ye yerleşti.. Askeri darbeyle tutuklanıncaya kadar orada yaşadı.. Romanlarını orada yazdı..
O üç- beş hoca Rıfat Ilgaz ‘ın adını Cide’den kazımak istiyorsa..
Onlara tavsiyem..
Cide insanını konu eden, Cide’nin toplumsal yapısını anlatan ‘Yıldız Karayel’, ‘Sarı Yazma’, ‘Halime Kaptan’ kitaplarını Cide’nin meydanında yaksınlar..
Cideliler tepki gösterirse, izin vermezse..
Okulun bahçesinde yaksınlar..
***
Yetmiyorsa, her yıl 7 Temmuz’da düzenlenecek olan Sarı Yazma Festivali’ni de yasaklasınlar..
Benden uyarması adını yine Cide’den silemezler..
Geriye.. O üç- beş hocanın yapacağı tek şey kalıyor..
Ilgaz Dağı’nı dümdüz etmek.. Coğrafyadan silmek..
Çünkü..
Ilgaz Dağı dimdik durduğu sürece Rıfat Ilgaz oradadır..
Kimse söküp atamaz..
Bu suç hangi yasada var?
Gazeteci dostumuz Kadri Gürsel 225 gündür tutuklu.. Hapis yatmasının sebeplerinin başında 92 bylock kullanıcısıyla telefon irtibatının olduğu iddiası var..
Kadri, HTS kayıtlarıyla bu iddiayı çürüttü..
***
(Hemen belirteyim.. Türkiye’de hukuk sistemi değişti.. Tersine işlemeye başladı.. Savcılar artık iddialarını kanıtlamak zorunda değiller, şüpheliler hakkındaki iddiaları çürütmek zorundalar )
***
Savcı 92 bylock kullanıcısıyla irtibatlı olduğunu iddia ediyor ya.. 84’ü Kadri’ye bir defa telefon mesajı göndermiş..
O kadar..
Diğerleriyle telefonla görüşmüş.. Onların çoğu Gazeteciler Vakfı’ndan veya STV’den miş.. Onlarla da bir kez konuşmuş.. Konuştuğu diğer üç kişinin de Fethullahçı olduğunu dünya alem biliyormuş..
(Bu arada konuşsa ne olur ki!)
***
Gelelim 84 telefon mesajına..
Savcılara, hakimlere, hukuk adamlarına sorum şu..
Diyelim ki; PKK birilerini karalamak için elemanlarına talimat verdi.. 100’lerce militan o kişiye telefon mesaj attı..
Mesaj atılan kişi bundan böyle PKK’lı mı sayılacak?
Veya DHKP-C aynı yöntemi izledi.. Mesaj kampanyası yaptı.. Mesaj bombardımanına uğrayan kişiye örgüt elemanı muamelesi mi yapılacak?
Bu hangi yasa da var..
Bu nasıl hukuktur..
Bu nasıl adalettir..
Bu nasıl suç tanımıdır..
***
Lütfen izah edin..
Damat adaleti..
Damatları alelacele tahliye edilmesi toplumda derin yaralar açtı.. Yargıyı yıprattı..
FETÖ soruşturmasının adil olduğu inancını zayıflattı..
***
Tutuklu kalsalardı, aylarca hapis yatsalardı demiyorum..
Asla..
Verilen karar doğru..
Tahliye kararı veren hakim gerekçesinde diyor ki;
Mevcut delil durumu..
Sabit ikametgah..
Tutuklama ile sağlanacak faydanın adli kontrol tedbiri ile sağlanacağı..
***
Soru şu..
Bu şartlara uyan kaç yüz tutuklu var.. Kaç bin?.
Neden onlar tahliye edilmiyor da..
Damatlar ediliyor..
Toplumun vicdanını yaralayan bu..
Usta’ya veda..
Milliyet’ten ustalar göçüyor bir bir.. Çetin Altan, Hasan Pulur şimdi de Doğan Heper..
Adı Milliyet’le özdeşleşmişti..
Milliyet çocuğu gibiydi..
Allah rahmet eylesin, mekanını cennet eylesin, yakınlarına sabır versin..