Erken seçim bekleniyordu.. Çok yazıldı, çizildi.. Bu köşede de defalarca ele aldım.. Para musluklarının açılması, KGF’nin devreye sokulması, Nefes adıyla esnafa kredi verilmesi, taşeron işçilerin kadroya alınması erken seçimin işaretleriydi..
Cumhurbaşkanı her toplantıda seçim zamanında yapılacak diye ısrarla söylese bile, beklenti bu yöndeydi..
***
Beklenti vardı ama seçime bu kadar hızlı gidileceği tahmin edilmiyordu..
Buna bırakın erken seçim demeyi, baskın seçim bile denemez..
Resmen yıldırım seçim oldu..
Partilerin, cumhurbaşkanı adaylarının, milletvekili adaylarının kampanya yapması için.. Kendilerini tanıtması için zaman yok..
Biraz oldubitti seçimi olacak..
Neyse, muhalefet ‘Hazırız, bekliyorduk’ dedikten sonra sorun yok demektir!.
***
Herhalde bu karar, Erdoğan/Bahçeli toplantısında yarım saatte alınmadı..
Belli ki; seçimin bu yıl içinde olması konusunda mutabakat vardı, Beştepe’deki toplantıda seçim tarihi belirlendi.. Durumun neden bu kadar acil olduğu.. Türkiye’nin neden apar topar seçime gittiği..
Soruları ise tatmin edecek bir yanıt bulamadı..
***
Tabii artık bunların hepsi geride kaldı.. Bundan sonra olacaklar da aşağı yukarı belli..
Cumhur ittifakı; Türkiye’nin beka sorunundan bahsedecek.. Türkiye üzerine çeşitli oyunların oynandığını iddia edecek.. Dış güçlerden söz edecek.. Döviz üzerinden ekonomiyi vurma çabalarını dillendirecek..
Kısa seçim kampanyasını bu merkezin üzerine kuracak..
***
Muhalefet partileri; demokrasiden söz edecek.. Kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığını iddia edecek.. Türkiye’yi beş yıl boyunca tek bir kişinin yöneteceğini dillendirecek.. Yeni rejimin hayırlara vesile olmayacağını söyleyecek..
***
Aslında bu konularda söylenecek her şey söylendi.. Çoğumuzun bi fikri var.. Bu sebeple 24 Haziran seçimi, 16 Nisan referandumunun ikinci turu olacak..
Ama önemli bir farkla.. Bu kez cumhurbaşkanı adayları da seçmen tercihini etkileyecek..
Seçmen cumhurbaşkanı adaylarına bakarak da kararını verecek..
Uyum yasaları KHK’yla mı yapılacak?
Anayasa değişti.. Başbakanlık kaldırıldı.. Cumhurbaşkanlığı, daha doğrusu, başkanlık seçimine geçtik..
Yürütme şekil değiştirdi..
Tek kişiyle sınırlandırıldı..
Peki, bu değişikliğin yasaları var mı?
Yok..
Türkiye uyum yasalarını çıkarmadan.. Meclis yasaları yeni rejime uyarlamadan seçime gidersek, kim seçilirse seçilsin, Türkiye yönetilemez hale gelir..
Başbakanın yetkilerinin, yasayla, seçilecek cumhurbaşkanına devredilmesi lazım..
Bürokrasinin başı sayılan başbakanlık müsteşarının görevini hangi makamın üstleneceğinin belirlenmesi lazım..
Yasası lazım!.
Bunun gibi onlarca değişiklik gerekli..
66 gün kaldı; ne yapacağız!..
***
Sadece yasa değişiklikleri yetmiyor.. Onlarca kararname de gerekiyor..
Daha da ötesi.. Meclis iç tüzüğü değiştirmezse yeni seçilecek Meclis çalışamaz hale gelir.. Yasama tıkanır..
Bunları yapmak için zaman kalmadı..
Siyasetin iki ayağı bir pabuca girdi.
Uyum yasalarının konuşulup tartışılacağı zemin yok.. Meclis seçim kararı aldığı gün kepenk kapatır..
Eee ne olacak?
Uyum yasaları KHK’yla mı çıkarılacak?
Yoksa torba usulüne mi başvurulacak?