Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye üç gündür yedi büyüklüğünde depremle sallanıyor..

Sebebi, iktidarın son çıkardığı KHK..

KHK’nın ucu açık, muğlak, nereye çekersen oraya gider tarzda yazılması..

Birçok hukukçu, birçok siyasetçi, birçok aydın ben dahil birçok köşe yazarı kaygılarını dile getirdi..

TCK’nın mimarlarından, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Sözüer, ‘Gelecekte işlenecek suçlardan dolayı sorumluluk doğurmayacağı yönünde hukuki düzenleme yapılamaz’ diyor..

---

Hükümet Sözcüsü Bozdağ, düzenlemenin geleceği kapsamadığını, 15/16 Temmuz’la sınırlı olduğunu söylüyor..

Haberin Devamı

Ama metinde böyle bir ifade yok..

Bozdağ, metni muğlak bulanların ya okuduğunu anlamadıklarını ya da art niyetli olduklarını iddia ediyor.. Metnin gayet açık olduğunu söylüyor..

Sormadan edemeyeceğim..

Yazımdaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir’ diyen 11. Cumhurbaşkanı Gül de mi okuduğunu anlamadı?

Yoksa o da mı art niyetli?

---

Madem yanlış anlaşıldı..

Madem büyük çoğunluk farklı yorumladı..

Madem muğlak bulundu..

Bunca tartışmaya, bunca atışmaya, bunca lafa ne gerek var..

İktidar yeni bir KHK çıkarsın.. 696 sayılı KHK’daki anlaşılmayan kısmı düzeltsin.. Bu maddede yazılanlar 15/16 Temmuz’la sınırlıdır desin.. Bozdağ’ın söyledikleri yazılı hale getirilsin..

---

Aslında KHK’nın gerçek nedenini eski Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu açıkladı..

Tweet attı ve dedi ki; ‘15 Temmuz benzeri bir darbe veya terör saldırısı yeniden gerçekleşirse bu ihanete müdahale edecek vatandaşlar kanuni olarak koruma altına alınacak.’

Gerçekten işi özü bu galiba..

---

Muhalefetin iddiası şu.. Bu KHK, iktidara karşı düzenlenecek herhangi bir toplantı, yürüyüş ve gösteriye sivil müdahaleyi yasal hale getiriyor..

İktidar yanlılarına güvence veriyor..

---

İktidar hayır öyle değil, bu kötü niyetli bakış, fitne diyorsa yapacağı basit..

15/16 Temmuz’da yaşananları kapsar diye tek cümlelik ilave..

O kadar.. Tartışma biter..

İşin özü şu.. OHAL artık Türkiye’ye ağır geliyor..

Üniversiteler çok dertliymiş

Dün ‘Üniversite hastaneleri aldıkları ilaç paralarını dört yıldır ödemiyormuş, borçları 800 milyon lirayı bulmuş’ diye yazdım..

Haberin Devamı

Bi dokun, bin ah işit derler ya.. Tam da öyle oldu..

Meğer üniversiteler gelir/gider konusunda çok dertliymiş..

İstanbul Üniversitesi duyarlılık gösterdi; aradı, durumu izah etti..

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Erkan İbiş aradı (aynı zamanda Üniversite Hastaneleri Derneği Başkanı) uzun uzun konuştuk..

45 üniversite hastanesinin piyasaya 5.5 milyar borcu varmış..

Niye ödemiyorsunuz deyince..

Ödeyemiyoruz dedi.. Gelirleri giderleri karşılayamıyormuş..

---

Peki, devlet hastaneleri nasıl ödüyor dedim..

‘Onlar gider esaslı bütçe yapıyormuş, üniversite hastaneleri gelir esaslı. Sorun burada’ dedi.. Hastaneye yatan, ameliyat olan her hasta zarar demekmiş..

---

Peki, ne yapmak lazım?

Prof. İbiş, ‘Sorunu herkes biliyor. 1 Aralık’ta Başbakan Yardımcısı Şimşek ile toplantı yaptık.. Yol haritası çıkarıldı’ dedi..

Ne diyeyim..

Üniversite hastanelerinden alacağı olanlara müjde diyeyim..