İki cümleyle özetleyeyim..
2019’un kasım ayında yapılacak (belki daha önce de olur, 2018’in ilkbaharında 2019’un martında yerel seçimle birlikte; üçü bir arada) cumhurbaşkanlığı seçimini referanduma çevirmek..
Yani..
Referandumun referandumunu yapmak..
CHP, hayır bloğunda yer alan tüm partiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşerek anayasa taslağı hazırlayacakmış..
Anayasanın özü; güçlendirilmiş parlamenter sistem..
Doğru karar..
***
Hep savunuyorum, ilk seçimde biz kimi seçeceğimizi değil, yeniden sistemi oylayacağız..
İstesek de istemesek de..
16 Nisan’da evet diyen bloğun (AKP-MHP) adayı belli..
Cumhurbaşkanı..
16 Nisan’da hayır diyen blok da mecburen aday çıkaracak ama o aday ben bu sisteme karşıyım diye meydanlara çıkacak..
Seçilirsem sistemi değiştireceğim söylemiyle oy isteyecek..
Tayyip Bey olmasın, ben olayım diyemez!.
Bu sebeple ilk seçim referandumdur..
Yargı kararını çoktan vermiş
Başbakan dünkü grup konuşmasında..
‘OHAL komisyonlarına üyeler belli oldu. İtirazlar artık tek bir kuruma değil, bu merkeze, adeta bir mahkeme gibi çalışacak bu merkeze yapılacak; karara bağlanacak. Müracaatları haklı görünenlerin hakları iade edilecek. Haklı görünmeyenler içinse yargı yolu açılmış olacak’ dedi..
***
İtirazları haklı bulunmayanlar nereye başvuracak..
Bölge idare mahkemesine mi?
Danıştay’a mı?
Danıştay Başkanı geçen hafta ne demişti?
‘Çıkarılan KHK’larla kişilerin temel hak ve özgürlüklerine amaç dışında herhangi bir sınırlama getirilmemiştir’
İtirazlar yargıya gitse ne olur, gitmese ne olur?
Yargı kararını baştan vermiş zaten..
Tutukluluk cezaya dönüştü
Tutukluluk son çaredir.. Hukuk fakültelerinde böyle okutulur.. Hâkimler bu ilkeyle eğitilir..
Fethullahçılar tutukluluğu cezaya dönüştürdüler..
Binlerce insanı sudan sebeplerle cezaevine tıktılar.. Onlardan kurtulduk diye seviniyorduk ama boşuna sevinmişiz!.
Onların getirdiği kurallardan kurtulamamışız..
Hukuksuzluğun hukuku sürüyor..
***
Geçen gün de yazdım..
Bundan böyle; yazılan her haberin, yapılan her yorumun, atılan her başlığın altında bir şeyler aranacaksa vay Türkiye’nin haline dedim..
Korktuğum oldu..
Başlığın altından terör örgütü propagandası çıkarıldı..
Gazeteci tutuklandı..
Hukuk öldü!.
***
Şundan söylüyorum; yasada tutuklamanın koşulları yazıyor ya; boş yere yazıyor..
Çünkü; hâkimler okumuyor..