Siyasetçilerin dilinden eksik olmaz.. Onlar için her seçim milattır..
Doğrudur..
Siyasetçi için seçim varlık, yokluk meselesidir..
Gerçi bizde yenilen gitmiyor ama en azından seçilemeyen gidiyor..
Meseleye böyle bakarsak.. Her seçim siyasetçiler için milat olabilir ama seçmen için de milat mı?
Sınırlarımızın ötesine bakalım..
Mesela, Almanya’daki her seçim Almanlar için milat mı?
Mesela, Fransa’daki, İngiltere’deki seçmen sandığa giderken çıkacak sonucu milat olarak görüyor mu?
Hayır..
Niye?
Çünkü sistem değişmiyor.. Seçilen o rejimin kuralları içinde ülkeyi yönetiyor..
Siyasetçiler, o sistemin kuralları içinde ülkeyi yönetmek için dört yıllığına, beş yıllığına vize alıyor..
Bizde de böyleydi..
Önce 2010 anayasa değişikliğiyle sistemle oynandı..
Sonra 16 Nisan referandumuyla rejim değiştirildi..
Cumhur ittifakı (AKP/MHP/BBP) diyor ki; kazanırsak ‘başkanlık rejimini’ uygulayacağız..
Millet ittifakı da (CHP/ İYİ Parti /Saadet/ DP) diyor ki; kazanırsak parlamenter sisteme dönüş yapacağız..
Ee o zaman bu seçim gerçekten milat.. Siyasetçiler için değil ilk defa seçmen için de milat..
Seçmen 1950 yılından beri ülkeyi yönetmesini istediği lidere, partiye, kadroya oy veriyordu..
24 Haziran’da rejime oy verecek..
Ya başkanlık diyecek..
Ya parlamenter..
Hakikaten..
Bu seçim milat olacak..
Vücut dili seçim kazandırır mı?
Siyasetçinin verdiği mesaj fikrimizi değiştirmede yüzde 7 etkiliyken, seçtiği kelimeler, ses tonu ve vurgusu yüzde 38, vücut dili ise yüzde 55 etkiliymiş..
Bu bilgileri, Vatan gazetesinin pazar ekinde (VP) Güney Öztürk’ ün yazısından öğrendim..
Siyasetçilerin vücut dilini ele almış.. Ülkelere göre nasıl değiştiğini anlatmış..
Ama yazısının başına şu notu da düşmüş..
Siyasetçilerin özgüvenli, serinkanlı duruşu sizi yanıltmasın içlerinde ne fırtınalar kopuyordur..
Öztürk’ün yazısından altını çizdiğim satırlar şöyle..
- Amerikan seçmenlerin başkanlarının rahat davranışlarına alışıktır.. Şarkı söylemesi veya kendisini ti’ye alması prim yapar.. (Örnek Obama)
- Alman siyasetinde dikkat edilen ağır başlılıktır..
(Örnek Merkel)
- İtalya’da seçmenin önüne mayo, bornoz, terlikle çıkmak aksi değil artı yazar.. (Örnek Berlusconi)
- Fransızlar karısını aldatmayanı adam yerine koymuyor (Örnek Hollande’ın motosikletle Elysee Sarayı’ndan çıkıp sevgilisine gitmesi )
- Latin Amerika’da duygular ön planda.. Kameralar önünde ağlamak seçmeni etkiliyor..
(Örnek Arjantin Devlet Başkanı Kirchner )
n Rusya güçlü lidere meraklı.. (Örnek Putin’in karete yapması, ata binmesi )
Peki ya Türk siyasetçileri? Hafızalara kazınan imajları yok mu?
Var..
- Demirel’in fötr şapkası..
- Ecevit’in kasketi ve mavi gömleği..
- Özal’ın elini başının üzerine kenetleyerek verdiği selamı..
- Çiller’in beyaz kıyafeti..
- Erdoğan’ın sağ elini kalbine götürüşü..