Yeni dünya düzenine mi geçiliyor?
Artık dünyanın hemen her ülkesinde bu soruya cevap aranıyor...
Ya da liberalizmin mağlubiyeti mi başlıyor?
Öyle ise, soğuk savaşın mağlubiyeti buraya kadar mıydı?
İzm’ler iflas etmiş, boşalan yeri de liberalizm doldurmuş gibi gözüküyordu...
Güya, varsa da yoksa da herkes bir gün para konuşacaktı...
Ve savaşların yerini de ekonomi alacaktı...
Ticaretin önündeki tüm sınırlar kaldırıldı bir günde...
Gerekçe olarak da “Para sınır ve duvar tanımaz” denildi...
***
Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla başlayan paranın sınır tanımaması ve ticaretin serbest bırakılması süreci bir bahar gibi başladı...
Ve her geçen gün serbest ticaret büyük bir rekabete dönüştü...
Yıllar geçip, bu rekabet acımasızca para kapma yarışına dönüşünce, savaşlar da haliyle kaçınılmaz oldu...
Yine herkes para konuşuyordu ama barışçıl yollarla...
Barış yoluyla ticaret yapılması, para kazanılması süreci buraya kadar mıydı yoksa uzlaşıyla devam edecek mi hâlâ belli değil...
Gelişmiş ülkeler dahi karanlık bir tünele doğru gidiyor...
Üretim bolluğu da, yokluğu da büyük bir krizdir...
Her ikisi de dünyayı krize götürürken, silahlara dönülüyor gibi...
Anlıyoruz ki globalizm büyük bir ihanetmiş ve bizler de bu ihanetin kucağında oyalanarak, sallanarak büyütülmüşüz...
***
Anlıyoruz ki savaşlardan hiç uzak durulmamış...
Ve liberal sistemde, yani globalizm sürecinde bile silah sanayiinin baronları insanlığa faydalı üretimler yerine daha pahalı savunma sanayii kılıfıyla yeni silahlar çıkartmakla meşgulmüş...
Globalizm veya liberalizm bu muydu?
Berlin Duvarı’nın yıkılması güya savaşları sona erdiriyor ve silahlara veda dedirtiyordu...
Afrika’da insanlar açlıktan ölürken silahlara neden para veriliyor deniliyordu...
Uçaklardan tanklara, helikopterlere, denizaltılara, tüfeklere, kurşunlara ve bıçaklara kadar her şeyi modernleştiren silah baronları daha da acımasız savaşların silahlarını geliştirdi...
Kitleleri imha edecek bombaları piyasaya sürdü...
Globalizm yeni savaşların bir kılıfı mıydı?
Pazar yazımızda devam edeceğiz...
