Altın kasabası diye kurulan Johannesburg’dayız.
G. Afrika’nın en önemli şehirlerinden biri olan kent, elmas ve altın madenleriyle ünlü...
Hollan-dalıların ve İngilizlerin sömürgesi altında yaşayan yerli halk, ülkesinin tüm yer altı zenginliklerinin çalınması karşısında sadece feryat edebilmiş...
Ve beyazların kendi ırkına gösterdiği aşırı tepkilere direndiği, ırkçılığa karşı mücadele ettiği için 27 yıl Fok Adası’nda hapiste kalarak dünyanın en ünlü mahkûmu olan ve daha sonra Devlet Başkanı seçilen Nelson Mandela ile ününü daha da perçinleyen Johannesburg bizlere öylesine uzak bir diyar kalmış ki...
***
Daha önceleri Amerika, Avrupa ülkeleri dışındaki ülkelerle ilişkilerini sınırlayan ama son yirmi yıldan beri dünyadaki her ülkeyle ticari ilişkilerini geliştiren Türkiye, farklı ticaret ve iş birliği kapılarını çalmaya devam ediyor.
Bir metropol şehir olarak dünyada 50’nci sırada bulunan Johannesburg’un suç oranlarında da ilk sıralarda yer almasına rağmen cazibesini hâlâ koruyor olması ayrı bir soru işareti...
***
2006 yılında kurulan BRICS, yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve G. Afrika’nın baş harfleriyle oluşturulan platforma özel olarak davet edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Johannesburg’da ilişkilerde yeni bir dönemi başlatıyor...
Çin, Rusya, Brezilya, Arjantin ve G. Afrika liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilişkilerde yeni bir vizyon oluşturmaya çalışıyor diğer ülkelerle birlikte...
***
1862 yılında Sultan Abdülaziz’in din âlimi Ebubekir Efendi’yi dini kitaplarla birlikte Cape Town’a göndermesi G. Afrika’yla ilişkilerin başlangıcı sayılıyor...
Birbirleriyle çatışan Müslüman grupları barıştıran ve temel dini eserleri yerel dile çevirerek önemli bir dağınıklığı, ihtilafları önleyen Ebubekir Efendi, açtığı okul sayesinde de bu hizmetini sürdürmüş...
FETÖ ise G. Afrika’nın hemen her şehrine sızmayı başarmış...
Türkiye’nin Pretorya Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından Güney Afrika’daki FETÖ kaynaklı sıkıntıların daha belirgin bir şekilde su yüzüne çıktığını belirtiyor.
Büyükelçi Ülgen, Türkiye’nin kendini Güney Afrika’da daha iyi gösterebilmesi için büyükelçiliğimizin yanı sıra TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı gibi kurumlarımızın açıldığını, böylece yeni bir sürecin başladığını söylüyor...
Ve anlıyoruz ki bu kentler ve ülkeler bizlere çok da uzak değilmiş...
İstendiğinde gelinebiliyor, ticari ve kültürel ilişkiler geliştirilebiliyor.
Mesele, boşlukları başkalarına bırakmamaktan geçiyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlerle yaptığı ikili görüşmelerin notlarını da pazar günkü yazımızda aktaracağız.
