Trump, 385 milyar dolarlık diplomatik rüşvetini Arap ülkelerinden aldıktan sonra Ortadoğu’da sular bulanmaya başladı...
Ve Sünni NATO’dan bahseden Trump yani Amerika yeni oyunlar peşinde...
Katar’a karşı yapılan tecrit küstahlığının arkasında da Amerika’nın güvencesi ve itmesi var.
Amaç, İran ve Türkiye’nin bölgedeki etkisini daha doğrusu Rusya ve İngilizleri de bu coğrafyadan uzaklaştırmak.
Karıştır, barıştır stratejisini izleyen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ise Katar’ın, Bahreyn, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin taleplerini incelemeye başladığını belirtiyor.
“Bazı maddelerin Katar’ın yerine getirmesi için çok zor olacağını” vurgulayan Tillerson, “Müttefiklerimizin teröre karşı ortak bir şekilde mücadele etmeleri durumunda daha güçlü olacaklarına inanıyoruz. Her ülkenin bu sürece katacağı şeyler olacaktır. Tansiyonu düşürmek, bu sürece yardımcı olacaktır” diyor.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Katar’a uygulanan ablukanın ‘kabul edilemez’ olduğunu savunuyor. Ruhani, İran’ın hava, kara ve deniz sahasının dost ve komşu diye tanımladığı Katar’a daima açık olduğunu vurguluyor.
***
Londra’dayız...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar’a karşı yapılan diplomatik abluka ve tecrite karşı gösterdiği tepkiye dair açıklamaları İngiliz basınında oldukça geniş yer buldu...
“Erdoğan Suudiler’in Türk birliklerinin Katar’dan çekilmesi çağrısına gücendi” başlığıyla yayımlayan The Guardian, Erdoğan’ın “Türkiye’nin asker çekmesini talep etmek, bir defa Türkiye’ye karşı da maalesef saygısızlıktır. Biz herhangi bir ülkeyle savunma işbirliği anlaşmasını yaparken birilerinden izin mi alacağız?” sözlerini başlığa taşımıştı.
Guardian ise Katar’ın talepleri reddettiğini söylediğini, Erdoğan’ın bu pozisyonu desteklemesinin de “Doha’nın tutumunu sağlamlaştırdığını” belirtiyor.
Times da konuya dünya haberleri sayfalarında geniş yer veriyor. “Körfez krizi büyürken, Türkiye aceleyle asker yolluyor” başlıklı haberde takviye asker yollanmasının gerilimi artıracağı kaydediliyor.
Suudi Arabistan ve Katar arasındaki krizde Türkiye’nin tutumunu başyazılarından birinde de ele alan Times ise “Türkiye’nin Katar’a desteği NATO’yu bir bölgesel kavganın içine sürükleyebilir” diyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan’ın taleplerini ‘saygısızlık’ diye tanımladığını söyleyen gazete, Katar’ın Riyad yönetiminin taleplerini reddettiğini, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ise Katar’a yönelik suçlamalarını sürdürdüğünü, ambargoyu sürdürmekten ve ‘ek önlemler’den bahsettiğini belirtiyor.
“Tehlikeli ve tamamen gereksiz bir hesaplaşma için sahne hazır” diyen Times’ın makalesinde dikkat çeken satırlar şöyle;
- Türkiye’nin müdahalesi işi ciddileştiriyor. Türkler şimdi de Katar’ı dış müdahaleden korumak için askerlerini kullanmaya hazır olduklarından bahsediyorlar ve bu nedenle silahlı kavga kaygıları artıyor.
Times, Erdoğan’ın Katar konusundaki tutumuyla Batı için bir ikilem oluşturduğunu söylüyor ve “Erdoğan yanlış nedenlerle doğru bir iş yapıp bir ülkenin zorbalara karşı kendi egemenliğini savunmasına yardım ediyor” diyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bir defa konuyla ilgili şu anda Katar’ın 13 maddeye yönelik tavrını Türkiye olarak biz hem takdir ediyoruz hem benimsiyoruz. 13 maddeyle ilgili yaklaşımı biz uluslararası hukuka aykırı buluyoruz. Zira devletler arası hukukta ülkelerin egemenlik haklarına bu denli bir saldırı olamaz” diyor.
Katar’a yönelik bu yaklaşımı asla doğru bulmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söylüyor;
- Şu anda bu dönüş söz konusu olmadığı halde Türkiye’nin asker çekmesini talep etmek, bir defa Türkiye’ye karşı da maalesef saygısızlıktır. Yani biz herhangi bir ülkeyle savunma iş birliği anlaşmasını yaparken birilerinden izin mi alacağız?
Velhasılı, Trump bir ziyaretiyle gelip coğrafyayı karıştırdı.
Birbirine kırdırma stratejisi de böyle bir şey olsa gerek!
Tehlikeli hesaplaşmalara karşı dikkatli olma zamanı...