Salı günkü yazımızda Putin’in Türkiye ziyaretinden umutlu olduğumuzu, Doğu Kudüs’ü başkent ilan etmesi halinde Ortadoğu’daki olası bir büyük yangını da çıkmadan söndürebileceğini yazmıştık...
Dağ fare doğurdu sanki...
Böyle bir açıklama yapmayan Putin, Türkiye ile aynı düşünüyoruz diyerek ülkemizden ayrıldı.
Yani, Ha-Vet dedi...
İslam İşbirliği Teşkilatı’nca Doğu Kudüs’ün başkent ilan edilmesinden hemen sonra Rusya’dan yapılan açıklama endişelerimizi doğruluyor gibiydi.
Çünkü Putin’in Sözcüsü Dmitriy Peskov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tutumunu bildiklerini ancak şimdiki durumda bunun Rusya’nın tutumuyla örtüşmediğini açıkladı.
Rusya’ya ve Putin’e bir türlü neden güvenemediğimizi böylece anlamış olduk.
Dileriz ki yanılıyoruz...
---
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Kudüs gündemli zirvesi 56 üye, 6 gözlemci ve 1 misafir ülkenin katılımıyla yapıldı ve tarihi karar duyurulunca özellikle Avrupa basını geniş bir yer ayırdı.
Toplantıya 17 ülkenin cumhurbaşkanı ve devlet başkanı, 2 cumhurbaşkanı yardımcısı, 2 emir, 1 kral, 2 meclis başkanı ve 5 başbakanın katılmasıyla Türkiye’nin gücünü bir kez daha anlamış olanlar bu durumdan bir hayli rahatsız olduklarını gizleyemedi.
İki devletli çözüm temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’ne dayanan, uluslararası tanınmış referans hükümlerle ve 2005’te Mekke-i Mükerreme’de yapılan Olağanüstü İslam Zirvesi Konferansı’nda stratejik bir tercih olarak kabul edilen 2002 Arap Barış Girişimi’yle uyumlu adil bir barışa bağlılık teyit edildi.
---
İsrail İstihbarat Bakanı Katz ise İran’ın Lübnan’da kapsamlı bir füze tesisi inşa etmekte olduğunun farkında olduklarını belirtiyor ve daha sonra İran’a büyük bir tehdit savurarak diyor ki:
“Size ifade ediyorum, Lübnan’ı Taş Devri’ne çevireceğiz!”
---
ABD, büyük bir savaşın fitilini ateşleyerek bölgeyi yangın yerine çevirmeye çalışıyor.
İsrail ise bildiğini okumaya devam ediyor.
Avrupa sessizliğini koruyor...
Rusya birkaç yüzüyle dolaşıp, mikser gibi ortalığı karıştırıyor, tabii ki kişisel düşünceme göre.
Özetle, Kudüs, Yahudilerin Ağlama Duvarı iken gülme duvarına dönüşüyor...
Hıristiyanların Kutsal Kabir Kilisesi’ne ise ne kadar sahip çıkılacağını göreceğiz.
İsrail’in Taş Devri’ne dönme isteğini anlıyoruz ama böyle bir devre dönüldüğünde kendi de Tunç Devri’ni yaşamayacağını herhalde biliyordur!