Dünya yeniden kutuplaşmaya doğru gidiyor.
İngiltere Avrupa’dan ayrıldı.
Zaten “Truva Atı” diyorlardı ve hiç inanmıyorlardı!
Amerika ve İngiltere ile İsrail yeniden bir arada...
Diyeceksiniz ki hiç ayrılmadılar ki...
Almanya ve Fransa ise kendi içlerinde liderlik kavgasını yaşasa da dünyaya birlikte olmak ya da poz vermek zorunda.
Ve Rusya, Çin ve Hindistan başka bir blokta...
Her ne kadar Hindistan ve Pakistan İngiliz üssü olsa da, gel-gitlerin çok yaşandığı bir coğrafya...
İran vaziyete göre pozisyon alıyor ama her zaman İsrail’in gizli arka bahçesi...
Diğer Arap ülkelerini saymaya gerek yok...
Ya İngiliz ya Amerikan...
*
Amerika ve İngiltere yeniden bir kutuplaşmaya doğru pozisyon alırken, Türkiye ise büyük güçlerin arasında çoğu zaman sıkışıp kalıyor ama sonuçta bize göre kendine en güvenli pozisyona geçecektir...
Bir eksen kaymasının yaşanacağına ihtimal vermiyoruz.
Daha güçlü bir Türkiye elbette her ülkeyle ticari ve kültürel ya da stratejik ilişkiler geliştirecektir...
Ne başa dönüş ne de büyük bir dönüşüm kimse beklemesin!
Çünkü Türkiye’nin yangın yerine dönüşmesi kimsenin işine gelmez.
Lakin bizi kırk parçaya bölmek her zaman masalarında duran, vazgeçilmez bir şık...
Bunu da biliyoruz...
*
Dünya Düzeni adlı eserinde geleceğe yönelik analizleriyle dikkat çekmeye devam eden Henry Kissinger diyor ki:
“Asya devletlerinde en sık görülen özellik, ‘yeni’ ya da ‘sömürgecilik sonrası’ ülkeleri temsil etme duygusudur. Hepsi güçlü ulusal bir kimlik iddiasında bulunarak, sömürge mirasının üstesinden gelmeyi amaçlamaktadır. Her biri tarihsel yolcuklarından farklı dersler çıkarmalarına rağmen, hepsi doğaya aykırı Batı istilasının ardından, dünya düzeninin yeniden dengeye oturmakta olduğu inancını paylaşmaktadır.”
Özetle, herkes boyunduruktan kurtulup altın çağlarına dönmek istiyor.
Bunu da tek başına kimse yapamıyor...
Ve bu yüzden yeniden çareyi kutuplaşmakta yani güç birliğinde arıyor.
Dünyanın seyir defterinde bize göre rota böyle yazıyor...