Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Amerika’nın Türkiye aleyhine yaptığı operasyonların sonu gelmeyecek gibi... Zarrab dosyasının gidişi ve sınırlarımızın biraz ötesinde PKK yani diğer adıyla YPG’lilere silah dağıtması ise bunun en belirgin kanıtı...

Amerika’daki çiftlikte terörün başını beslediği müddetçe ve iade etmedikçe hukukun üstünlüğünden bahsetmeye hakkı artık yoktur...

Türkiye’ye hukuk ve demokrasi dersi vermeye çalışan Amerika, arızalı müttefik duruşunu düzeltmedikçe bize dostluktan da bahsetmeyecek.

Çünkü kargalar bile gülüyor artık...

*
AB ülkelerinin ise Amerika’dan bir farkı yok...

“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sözünü hemen her gün doğrular nitelikte davranışlarla karşı karşıya kalıyoruz.

AB’nin dün açıkladığı fon kesme kararı da düşmanlığını ilan etmenin resmi kanıtı...

Ekonomi ve maliye bakanlarından 2018’de fon kesme kararını almasının arkasında Türkiye’nin ekonomi piyasalarını korkutmak ve bir iç karışıklık çıkartmaktır.

Büyük ölçüde siyasi nitelikli bir kesinti sayılan karara göre, 2018’de AB bütçesinden Türkiye’ye 105 milyon euro daha az kaynak aktarılacak.

*

NATO’daki rezalet Türk asıllı bir subayın istifasıyla izah edilecek bir durum değil...
Bu davranışların arkasında bin yıllık bir hikâye var...

Bin yıllık bu hikâyeyi diplomat Trandafir G. Djuvara “Türk İmparatorlu-ğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje” isimli eserinde yapmış...

Avrupalıların Doğu’ya yönelik ilgisi 13. yüzyılda Haçlı Seferleri’yle başlıyor. Daha sonra 1204’te Haçlıların Bizans İmparatorluğu’nun başkentini ele geçirmesiyle salt dinsel bir nitelik taşımadığı ortaya çıkıyor.

Bu planlar yüz yıl kadar Memluklar, Anadolu Selçukluları ve Bizans’a yönelikti.

Avrupalıların Türklerle ilk kitlesel teması da bu seferlerle gerçekleşiyor.

14. yüzyıldan itibaren de Avrupa’da fetihlere başlayan Osmanlı Devleti bu planların son ve değişmez hedefi oluyor.

Yüzyıllarca üretilen onlarca projenin çoğu ise tarihin tozlu raflarında kalıyor.

*

Varlığı bilinen bu projelerin ilk sistemli derlemesini, 20. yüzyıla girerken Romanya Krallığı’nın İstanbul elçisi olarak görev yapan diplomat ve araştırmacı Trandafir G. Djuvara yapıyor.

Farklı ülkelerin arşivlerinde yaptığı çalışmalarla o zamana dek bilinmeyen, unutulmuş projeleri de keşfediyor.

Artık bugünleri daha iyi anlamak için bu yüz projeyi okumak ve bilmek gerekiyor...