Silahlandırılan PKK yine saldırmaya başladı.
Sınırlarımızın ötesinde YPG, Kandil’de PKK, İran’da PJAK gibi farklı isimlerle kan dökmeye devam ediyor.
Arkasında ise Amerika var!
***
68 yılında bir virüs gibi ülkemize giren sol ve buna karşılık sağ diyerek örgütleştirilen hareketlerin varacağı yer burasıydı işte.
Ve kandırılan milyonlarca genç bu hain tuzağa düştü.
***
Sol fraksiyon özgürlük, bağımsızlık sloganlarıyla tiyatro, şiir, edebiyat, roman, hikâye, müzik, yazar, eleştirmen, sanatçı, sinema, kitap, gazeteci, sendika, resim diyerek ülkeyi bir büyük felaketin eşiğine getirdi.
Hainlerini kahramanlaştıranların artık utanma vaktidir!
***
Sağ fraksiyon ise vatan, millet, bayrak, dava diyerek bu yapıya karşı durduğunu sandı ama 12 Eylül sabahı aynı torbaya konulduğunda kullanıldığını anladı. Cemil Meriç’in “izm’ler bizlere giydirilmek istenen deli gömlekleridir” deyişi gibi.
Ve kaç nesil kayboldu, biliyor muyuz?
Kül gibi savrulup gitmişler...
***
Uzaklardayız.
Vakit akşamüstü...
Düşündükçe derin bir kuyuya düşüyoruz sanki.
Darağacına giden birkaç eşkıyayı kahramanlaştırmayı başaranlar, şehit düşen binlerce Mehmetçik, polis, öğretmen ya da vatandaşımızın adını dahi bilmiyorlar.
Bir avuç küle döndürmüşüz hepsini.
***
Davasını sanatlaştıramayan her devlet, toplum kaybetmeye mahkûmdur!
Birileri ihanetini sanatlaştırırken, bizler hâlâ kendimizi savunmakla meşgulüz.
***
Ermeni diasporanın yüz yıllık soykırım iftirasına ve yalanlarına karşı bir şey yapamayanların aklına sürekli yol, gökdelen ve inşaat geliyor.
Osmanlı Subayı filmini izlemenizi öneriyorum.
Ve biz böyle bir filmi hâlâ çekemedik.
Lafa geldiğinde ise mangalda kül bırakmıyoruz.