Sandıklar açılana kadar birileri ekonominin kodlarıyla, döviz kurlarıyla oynamaya devam edecek...
Sandık sonuçlarına göre de alacağı yeni pozisyonunu belirleyecekler gibi...
Yeraltı değil yerüstü güçlerinin gelenekselleştirdiği klasik bir oyun...
Birileri aynı oyunu oynamaktan biz aynı oyunu seyretmekten bıkıp usanmadık...
Ve hâlâ anlayamadık.
Farkında mıyız?
***
TÜSİAD toplanıyor ve krizi açıklıyor;
- Ucuz para dönemi sona erdi. Ucuz ve bol para ile büyüme sağlama gibi bir seçeneğimiz artık yok.
Yani, pahalı paraya devam...
Ve paradan para kazanmaya...
Zorladıkları kapı bu.
“Bu kadar yüksek faizle alınan krediyle hangi sektör para kazanabilecek” diyemiyor...
***
Ve deniliyor ki;
- Yüksek büyüme ile ekonominin tekerleri hızlı dönüyor ama yüksek cari açık ve enflasyon ile patinaj yapıyoruz.
Cari açık nedenleri belli.
O halde, patinajın birinci nedeni daima neden gizleniyor.
Ve kimlerin arabayı bağladığı ...
***
Diyorlar ki;
- Hukuk devleti her şeyin üzerinde olmalıdır. Kuvvetler ayrılığı bir entelektüel tartışma konusu değil, çağdaş bir devletin olmazsa olmazıdır.
Diyorlar ama hukukun içine sızmış binlerce kripto hakim ve savcıya dair tek kelime edilmiyor.
Hukuk devletinin tesis edilmesi için öncelikle içeriye sızan, sistemi altüst edenlere dair de bir şey denilmiyor.
Ve 15 Temmuz darbesinden hâlâ bir ders çıkartan yok gibi...
***
Ve güvenden bahsedilerek deniliyor ki;
- Ekonomide mucizeler yoktur, gerçekler vardır, hakikati istediğiniz gibi eğip bükemezsiniz. Ekonominin temelinde bir süredir bozulma görülüyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor, aksi halde ekonomimiz sert bir düzeltmeyle karşı karşıya kalacaktır.
Bıçağın kemiğe dayandığını söyleyenler bıçağı kemiğimize dayananlar hala gizleniyor.
Ve mevcut sistemi yıkıp yeni mucizeler bekleyen koro kur oyunlarıyla üretimden uzak iş adamları, faiz sarmalına yeniden ülkeyi sokmak istiyor...
Artık, farkındayız!