Bugün, AK Parti’de yeni bir günün başlangıcı...
Beyaz bir sayfa açılıyor yani...
Yaşanan büyük acılardan büyük dersler çıkartılmalıdır.
Bir ülkeyi felaketin eşiğine getirenlerin kim olduğuna bakmadan herkesten hesap sorulmalıdır...
Kişiliğinize hakaret eden veya yanlış yapanları affetme lüksüne veya erdemine sahip olabilirsiniz ama bu ülkeye ve millete büyük bir ihanet eden şebekenin içerisine girenleri artık kimsenin affetme yetkisi olmamalıdır!
Dostluklarını da herkes yüreğinde tutmalı.
Devlete ve millete karşı ihanet edenlerin hesap defterini acıyarak açmaya başlarsak bir gün yeniden acınacak hale gelebileceğimizi söyleyebiliriz.
16 devletin hesap defterini açıp bakmak isteyenler yıkılışa giden bütün hikâyelerin ihanetle başlayıp bittiğini görecektir ve merhametten büyük maraz doğduğunu da...
Yoksa Kızılelma’ya gidelim derken neredeyse kızılcık şerbeti içiyorduk!
***
15 Temmuz darbe öncesi Ankara’daki devletin kurumlarına, siyasetin vitrinine ve dizaynına pek bulaşmak istemeyenler 15 Temmuz akşamından sonra artık atılan her adımı yakından takip ediyor...
Çünkü ülkesinin ve kendisinin geleceğine dair giriş kodlarının Ankara’da belirlendiğini geç de olsa öğrenmiş oldular!
Sandıktan sandığa oy vermekle vatandaşlık görevinin bitmediğini de...
Darbe başarılı olsaydı bugün ülkesini seven namuslu insanların nerelerde süründürüleceği belliydi. Ki yıllardan beri sınav sorularının çalındığını duyuyordu ama gerçek oluşuna ihtimal dahi vermiyordu.
Hâkim, savcı, polis, bürokrat, pilot olabilmenin yolunun uzaklardaki şebekenin himmet defterinden geçtiğini duyuyordu ama inanmak istemiyordu...
Lakin bugün artık görebiliyor.
İçerdekilerin tüyleri ürperten ifadelerini okudukça bütün çocuklarımızın haklarının gasp edildiğini öğreniyor ve bu hırsızlara kapıları açan ellerin artık kırılmasını istiyor...
Ve özellikle de Kızılelma’ya giden günleri kanla boyayanlardan ve parayla satanlardan...
***
Ve 15 Temmuz akşamı bu ülkenin namuslu her insanın yüreğinde büyük bir yara açmıştır...
Öyle bir yara ki geçmişte yaşanan bütün katliamları, darbeleri unuturcasına...
Hayata, hırsızlık ederek, milletine ve devletine ihanet ederek başlayanların bugün hâkim, savcı, doktor, subay, gazeteci, işadamı ve siyasetçi yani kim olduklarına bakmadan hesabı sorulmalı ve bedeli ödetilmeli...
Ve Yeni Türkiye artık kişisel beklentilerini sıfıra indirgeyenlerden oluşmalı.
Bu yüzden AK Parti’nin bugünü çok önemlidir.
Millet artık siyasetin vitrininde ve perde arkasındaki kişilerin kim olduğunu da bilmek, inanmak ve güvenmek zorunda hissediyor kendisini.
Bu yüzden bütün siyasi partiler; siyasetten geçinenler ile siyasetçiyim diye geçinenleri ve istikbal peşinde koşanları ayıklamak zorunda!
***
Ve MHP kendi içerisindekilerle hesaplaşmasını ve arınmasını her geçen gün yapıyor ve şahidiyiz...
CHP hâlâ bu ayrımın çok uzağında gezinmeye devam ediyor...
HDP ise hâlâ kuyruğunu dağdakilerden kopartamıyor ve bu milletin çocuklarına kurşun sıkanlara methiye diziyor, diğer yandan da özgürlük masalı anlatmaya devam ediyor...
Kısacası, “Eski hamam eski tas” türküsünü yine söylemeye başlarsak o zaman Kızılelma’ya giden günler hayal olarak kalmaya mahkûm olacaktır!
Lakin bin yıldan beri hainleri sadakate, sadıkları ihanete davet eden ve gelenekselleştirdiğimiz bu alışkanlığa artık birilerinin son noktayı koyması gerekiyor...
Bunu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağına inanıyoruz!