Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Yargıtay’ın 150. Kuruluşu” töreninde şöyle sesleniyor:
“Adalet, hak edene hak ettiğini vermektir.”
Ve devam ediyor:
“Hak etmiyorsa, mağdur etmemektir.”
Başkan Cirit bize göre tüm hâkim ve savcılara şu uyarıda bulunmayı ihmal etmiyor ve diyor ki:
“Zulüm yaparsak, aynı Ergenekon, Balyoz davalarında olduğu gibi, toplumda onarılmaz yaralar açar. Biz geleceğe yürümek istiyoruz, onarılmaz zararlar vermek istemiyoruz. Onun için buna çok dikkat ediyoruz, hassasız.”
***
4 bin 500 hâkim ve savcının FETÖ davasında yargılandığını belirten Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, çok çalışarak ve çabalayarak FETÖ’nün yargı üzerinde bıraktığı olumsuzlukları aşacaklarını söylüyor...
Evet, diyoruz ki bu gelinen durumun sonucu...
Ülkeyi bu duruma getirenlerden 4 bin 500 hâkim ve savcıyı üniversiteye yerleştirenlerden, mezun edenlerden ve sisteme sızdıranlardan hesap sorulmayacak mı?
Bu örgütün yargısının, askerinin, polisinin, maliyecinin mağdur ettiği ve ettiklerinin haklarını bundan sonra kim arayacak?
Üç beş yıl sonra bu örgüte mensup insanlar aramıza avukat, hukuk müşaviri, noter, hukuk büroları, siyasetçi, gazeteci, yazar olarak döndüklerinde masum vatandaşları kim koruyacak?
Bilmiyoruz...
***
Cezalarını yatıp çıktıktan sonra dahi avukat veya hukukçu olarak karşımıza çıkacaklar mı veya gruplar halinde bir araya gelip özel hukuk büroları, özel eğitim, özel güvenlik, özel bankalarda veya özel şirketlerde yani kritik sektörlerde kritik görevler alabilecekler mi?
Bilmiyoruz...
Gelecekte başka bir siyasi iradenin gelip de bunların önünü açıp açamayacaklarını da bilmiyoruz...
***
Sokaktaki vatandaşın tedirginliği bu kara kutuların aramıza bir gün yeniden sızıp sızmayacakları...
Çünkü bunların isim listeleri halkın ezberinde değil ki?
Halk, en çok bu soruların cevabını merak ediyor...
Devlet kendi içini temizliyor da halkın içini kim temizleyecek belli değil...