Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sınırlarımızın biraz ötesinde küresel efendiler Kürdistan’ı kurmaya çalışıyor...
Barzani referandum oyunlarıyla dünyaya demokratik bir gerekçe hazırlığı peşinde.
Kerkük ve Musul gibi iki Türkmen kentini referandum oyunlarıyla Kürdistan’a dahil ederek her şeyi oldubittiye getirecekler gibi.
Üçe mi yoksa beşe mi bölünecek bilemiyoruz ama eninde sonunda bize göre kâbus, başkalarının ise hayali gerçekleşiyor gibi...
Eyalet sistemiyle iktidarını koruyan Amerika için Irak’ın kaça bölüneceği çok da umursamadıkları bir durum.
İngiltere ise bölünmeyi istemiyor.
Bakalım, oyun kurmak isteyen Amerika mı yoksa oyunbozan İngiltere mi bu işte başarılı olacak, hep birlikte göreceğiz.
*
Suriye’de ise her geçen gün saflar ve oyunlar daha da netleşiyor.
ABD’nin düşünce kuruluşlarından Aspen Enstitüsü’nün Colorado eyaletinde gerçekleştirilen yıllık güvenlik toplantısında konuşan ABD Özel Kuvvetler Komutanı Thomas, terör örgütü PKK/PYD ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Thomas diyor ki:
“ABD’nin DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk ve ben Türkiye sınırında Kobani’deki o çok eski ve soğuk belediye binasına ilk gittiğimizde oraya bir grup kasvetli askeri yetkili ve teknokrat olarak girdik.
O belediye binasının önünde bize bakan (Abdullah) Öcalan’ın yüzünden başka bir şey değildi. Biz de, ‘Hey bu, buradan gitmek zorunda. Öcalan’a tutunamazsınız ve bizim içinde olduğumuz bir yapıda herhangi bir meşruiyet şansı elde edemezsiniz’ dedik...”
Bizim düşmanlarımızın yüzlerini değiştirerek kendisine farklı oyuncular bulan Amerika hâlâ bizi salak yerine koymaya devam ediyor...
*
“Onlar kendilerine resmi olarak YPG diyorlardı ki Türkler, bunun PKK ile aynı olduğunu söylüyor ve ‘Benim terörist bir düşmanımla muhatap oluyorsunuz, bunu müttefik olarak nasıl yapabilirsiniz’ diyen Orgeneral Thomas durumu şöyle özetliyor:
“Biz de bunun üzerine onlara (YPG) isimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik. Mesela, YPG dışında kendinizi nasıl adlandırmak istersiniz? Bir gün sonra adlarının ‘Suriye Demokratik Güçleri’ olduğunu ilan ettiler. Adlarının ortasına ‘demokratik’ ifadesini koymalarının zekice bir hamle olduğunu düşündüm. Bu, onlara bir miktar itibar sağladı.”
Amerika PKK’ya farklı ve yeni bir kimlik ve itibar kazandırma peşinde.
Demokratik kılıfı ve yalanını da Irak savaşından beri pek sevdiler.
*
“Temsili bir yönetişim sağlıyorlar. Mükemmel olmadığını görmek zorundasınız. Sosyalizme meylediyor. Fakat kadınların konumunu güçlendiren bir sosyalist ve aynı zamanda erkeklerle birlikte savaşıyorlar” diyen Thomas, şöyle sürdürüyor:
“Suriye’nin geleceğinin konuşulduğu Cenevre ve Astana gibi yerlerde masada olmak istiyorlardı. PKK ismi altında hiçbir zaman masada olamazlardı.”
Yani, PKK artık uluslararası kurulan pazarlık masasında...
Türkiye’deki eylemsizliklerinin altındaki neden ise bu itibarı alabilmek.
Suriye’de legal güç olmak varken, terörist diye anılmaya gerek yok diyorlar galiba.
*
Rusya, Suriyeli muhaliflerle ilk kez güvenli bölge için anlaşma imzalandığını duyuruyor.
Muhaliflerin kalelerinden Doğu Guta bölgesinde kurulacak güvenli bölge için arabuluculuğu bu kez Mısır hükümeti yapıyor.
Doğu Guta’ya ilk insani yardım konvoyunu birkaç gün içinde Rusya gönderiyor.
Rejim de Doğu Guta’da ateşkes ilan ediyor.
İki saatte Emevi Camii’nde namaz kılmayı hayal eden kafaya bu gelişmeleri gösterip Türkiye nerede diye sorasımız geliyor.
Özetle, anlaşılmayan şeyler değil artık anlaşılan şeyler yaşıyoruz.
Müttefik diye bildiklerimiz ise bu ihanetin arkasında şeytani planlar yapmakla meşgul.