Uzaktan kumandalı başlıklı cuma günkü yazımızda yargının kumandalı olması durumunda ülkenin nasıl büyük bir felakete sürüklenebileceğini millet olarak yaşayıp gördüğümüzü belirtmiş ve Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in açıklamalarına değinmiştik...
“Üçüncü olarak, dünyanın ileri ülkelerinde hukuk eğitimi lisansüstü eğitimdir. Bizde 4 yıllık bir eğitimdir. Türkiye’de 85 üniversitede hukuk fakültesi var. Bunların birçoğu iyi eğitim vermektedir” diyen Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit şunu vurguluyor:
“Ama öğretim görevlisi bulamayanlar, birçok dersi avukatlarla idame ettirmektedir. Bizim 85 ceza ve hukuk profesörümüz yok. Okulların bu kadar yaygın olması hukuk istikrarını engellemektedir. Biz o nedenle, hukuk fakültelerinin eğitim süresinin bir yıl daha artırılmasını uygun görüyoruz.”
***
“Dördüncüsü de biraz önce ifade ettiğim gibi, 15 Temmuz badiresinden sonra yargıdaki kadronun çok deneyimsiz olması” diyerek önemli bir kara noktaya dikkat çeken Başkan Cirit şöyle söylüyor:
“Ancak biz bu kadro, eğitim, her işin üstesinden geleceğiz. Bu kara noktaları aştıktan sonra Türkiye’nin adalet konusunda çok daha başarılı olacağına inanıyoruz.”
***
Yargıtay’ın kuruluşunun 150. yılı nedeniyle yapılan törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise adaletin elbette herkese hakkını vermek olduğunu belirterek, çok önemli bir uyarıyı da yaparak diyordu ki:
“Ama hakkı vermekle hakkı gasp etmek arasındaki denge öylesine hassas, aradaki çizgi öylesine incedir ki bunu sağlamak için çok çalışmak, çok fedakârlık yapmak gerekir.”
“Hazreti Mevlana adaleti bir şeyi yerli yerine koymak, adaletsizliği ise bir şeyi layık olmadığı yere koymak olarak tanımlıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söylüyordu:
“Yine Hazreti Mevlana’ya göre, ağaçlara su vermek adalet iken, dikene su vermek adaletsizliktir diyor. Her su emen kökü suladığınızda adil davranmış olmuyor, tam tersine, adaletin ruhuna aykırı hareket ediyorsunuz demektir. Zalimi üzerine düşen görevi yapmayan olarak tarif eden Hazreti Mevlana’nın anlayışında, adalet dağıtmayan savcı ve hâkim de zalimler sınıfına giriyor.”
***
“Devleti yönetenlerin yaptığı adaletsizlik en azından hukuk yoluyla telafi edilebilirken, yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir” diyerek noktayı koyuyordu...
Evet, diyoruz ki adaletsizliğin telafisi yoktur...