Kusura bakmayın ama kendi kendimize iş çıkarıyoruz, durup dururken...
Ne olmuş, Amerika’nın bir çuvalcı subayı vardı.
Irak’ta bizim askerimizin kafasına çuval geçirmişti, çok kızmıştık.
Bugün de olsa kızarız.
Bakın şimdi ne olmuş?
Çuval geçirdiği askeri birliğin başındaki orgenerale, Amerika’da bir tören sırasında ödülünü o vermiş.
Orgeneral, ileride Türk ordusunun
Kara Kuvvetleri’nde Genelkurmay Başkanı olacakmış.
Tayin ve terfiler bize benzerse belki daha ileri rütbelerde buluşurlar.
***
Bir haber daha...
Tarihi Çankaya Köşkü’nün forsu sökülmüş.
Ya ne olacaktı?
Cumhuriyetin kökünü sökecekler,
biz nelerle uğraşıyoruz.
Kim bilir belki de tesadüftür.
Beşiktaş’ın karşısında Çengelköy’e doğru bir köşk vardı, çocukluğumuzda gösterirlerdi.
“İşte Padişah Vahdettin’in köşkü!”
Şimdi de aynı isimle anılıyor.
“Vahdettin’in köşkü.”
Dua edin de aksi bir tesadüf olmasın.
Mesela Padişah Abdülmecit’in ya da
3. Selim’in köşkü olsaydı.
Tayyip Erdoğan Bey bundan hiç memnun olmazdı.
***
Yeter artık anlayın, biz bunu bir senedir söyleyip duruyoruz.
Devrim geliyor devrim diye.
Bu da böyle bir devrim.
Herhalde alışacağız.
Hele Çankaya Köşkü’nün sökülen forsu
yok mu?
Tarihteki 16 Türk devletini temsil ediyordu.
Yani 16 devlet kurmuş, batırmışız.
Ortadaki şekil de 17. Türk devletini belirtiyordu.
Bakalım 17. devletin hali ne olacak, göreceğiz.
***
Her işi bu kadar ciddiye almayın.
Geçen gün Meclis’te meşhur ayakkabılı, çikolata kutulu, zabıt sureti görüntülerinin fotokopileri milletvekillerine müsvedde kâğıdı diye dağıtılmış.
***
Bakın Mehmet Akif neler söylemiş:
“Sahipsiz olan memleketin batması haktır,
Eğer sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”
İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif de amma kötümser bir düşünürmüş.