Dün dünyanın İran’dan serbestçe petrol alabileceği son gündü. Yarın ise ABD’de ara seçimler var. Bu seçimlerin İran’a ambargoyu koyan ve ağırlaştırmak için elinden geleni yapan Trump ile doğrudan bir ilgisi yok. Seçimin ertesi günü kim kazanırsa kazansın Trump yine başkan olmaya devam ediyor olacak.
Ancak, şu anda hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da azınlıkta olan Demokratlar çoğunluğu elde edecek olurlarsa, önümüzdeki bir ay içinde, belki de daha erken, Trump’ın “vatana ihanet, rüşvet veya diğer ağır suçlar ve kabahatler” sınıfından bir suçlama ile Senato’da yargılanması ve görevinden azledilmesi mümkün olacak. Suçlama Temsilciler Meclisi’nde yöneltiliyor ve oylamada bulunan üyelerin basit çoğunluğu ile kabul veya ret ediliyor. Kabul edilirse, Trump mahkeme görevini yapmak üzere Yüksek Mahkeme başkanının başkanlığında toplanacak olan Senato’da yargılanacak. Başkanın görevden azli için Senato’nun üçte iki çoğunluğu gerekiyor.
Demokratların halen 195 sandalyesi bulunan Temsilciler Meclisi’nde 218 sandalye kazanması, yani 23 yeni üyelik elde etmesi tamamen imkânsız değil. Böyle bir şey daha önce iki kez oldu. 2006’da örneğin George Bush’un ilk döneminde, demokratlar ara seçimde 23 yeni sandalye kazanarak çoğunluğu elde ettiler.
Ancak azil kararını verecek olan Senato’da yarın Cumhuriyetçilerin 9, Demokratların 26 sandalyesi için seçim yapılacak. Demokratlar bu 26 sandalyeyi kazanmak ve Cumhuriyetçilerin elinden en az bir sandalyeyi almak zorundalar. Senato seçimlerinde şöyle bir durum var: her eyaletin iki senatörü var ve oyların yarıdan bir fazlasını alan parti iki senatörlüğü de kazanmış oluyor. Durumu kritik sadece bir eyalet var: Arizona.
Arizona’da geçenlerde ölen John McCain’in yeri için seçim yapılıyor. Eyalette Güney Amerika kökenli Latino seçmenlerin oranı daha çok ve Trump’ın Latinolara karşı ırkçı uygulamaları herkesin hatırında. Ana-babaların gece yataklarından kaldırılıp sınır dışı edildikleri, küçük çocuklarının toplama kamplarında yatak yorgan verilmeden, beton zeminlerde yatmaya mecbur bırakıldıkları herkesin hatırında.
Trump’ın ırkçı uygulamaları sadece bu kadarla sınırlı değil. Her mitinginde ülkenin aydınları, demokratlar ve basın aleyhtarı söylemleri ile yaptığı ayrıştırmanın, sonunda aşığı milliyetçi, ırkçı ve Musevi aleyhtarı grupları ellerine silah alıp, miting ve sinagog baskınlarına sevk ettiğini söyleyenlerin sayısı az değil. Trump’ın yürüttüğü kayıtsız-şartsız İsrail yanlısı siyasetin bu siyaseti destekleyen bir aşırı milliyetçi, aşırı dinci Hristiyan’a sinagogda katliam yapacak kadar Musevi aleyhtarı haline sokması hayatın mantığına aykırı bir gelişme gibi görünse de ABD’nin içine itildiği bu kaosun seçmenin oyuna yansıması mümkün.
Mümkün olan başka bir yansıma ise Trump’ın yerli sanayiciyi kayıran uygulamalarının sonucu oluşan işsizlikteki azalmadır. Bu ekonomik başarının devamını sağlamak üzere seçmenin Trump’a destek olacak bir Cumhuriyetçi çoğunluk seçmesi de mümkün.
