Dünya Ticaret Örgü-tü’nün ne yaptığını aşağı yukarı herkes bilir. Ancak onun kadar etkili, hatta 158 üye ülkeden bağlantılı üye statüsündeki 500’e yakın şirketle, çalışmalarını sadece hükümetler düzeyinde değil, halk düzeyine indirebilmesiyle, birçok uluslararası kurumu geride bırakan bir başka Birleşmiş Milletler örgütü var: Dünya Turizm Örgütü (DTÖ).
DTÖ’de Türkiye’den bağlantılı üye statüsünde 11 kurum ve kuruluş var. Turizm alanındaki yatırımcılar, acente birlikleri, otelciler federasyonu, hatta bireysel şirket ve otellerin yanı sıra, iki eğitim kurumu göğsümüzü kabartıyor: Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü ile Antalya Uluslararası Turizm Koleji.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Dünya Turizm Örgütü 22’nci genel kurul toplantılarında Türkiye’yi temsil ediyor ve bu amaçla bulunduğu Çin’de hafta başından beri başkent Pekin ve konferansa ev sahipliği yapan Chengdu kentlerinde Çin hükümet ve turizm sektörü yetkilileriyle ve DTÖ yöneticileriyle görüşmeler yapıyor.
DTÖ, sadece güvenli ve sürdürülebilir turizm siyasetleri belirlemekle kalan bir örgüt değil. Kurum, aynı zamanda turizm üst gelirleriyle dünyada yoksullukla mücadele alanında da çalışıyor. Daha açık bir ifadeyle, DTÖ, turizmin turistik firmaların kazancından daha başka anlamlar kazanması için uğraşıyor.
Türkiye olarak, turizmin kazandırabileceklerini geç de olsa tümüyle kavramış bir ülkeyiz ve bu alanda 2023 hedefleri arasına “Yılda 50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri” maddesi de bulunuyor. Bu noktaya ulaşmak için ülke içinde daha çok yatırım, iç ve dış turizmin ilgi odağı olan unsurların daha görünür, daha iyi korunur ve mümkünse sayısının artırılabilir hale getirilmesi, kolayca akla gelebilen çalışmaların yanı sıra, ülke ülke “Türkiye Yılı” programları düzenlenmesi gerekiyor. Önümüzdeki yıl, örneğin, Çin’de Türkiye Yılı. Bu kapsamda yapılacak etkinlikler, fazladan bir Çinli aileye tatilini Türkiye’de geçirme fikri verebilirse, bu, 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaşmak anlamına geliyor.
Bir tur düzenleyicisi firmanın belirlemelerine göre, yaz başında bir televizyonda İtalya’nın Napoli kenti civarındaki ürkütücü ama muhteşem Amalfiya kıyılarıyla ilgili bir program, Kurban Bayramı tatilinde bu yöreyi tercih eden Türklerin sayısında öylesine artış sağladı ki THY ve diğer havayolu şirketleri tümü dolu ek seferler koydular. Turizm kararları, böyle basit ve kolay bilgilere dayanıyor ama bunun için hiç de basit ve kolay olmayan hazırlıklar ve yatırımlar yapılması gerekiyor.
Kültür ve Turizm Bakanımızın Çinli yetkililerle görüşmeleri Çin’in dev turizm potansiyelinin Türkiye’ye kanalize edilmesi çabalarını artıracağının bir işareti. Sayın Kurtulmuş’un Dünya Turizm Örgütü yöneticileriyle görüşmeleri ise Türkiye’nin bu kurum içindeki etkinliğinin daha da artacağını gösteriyor.
DTÖ’de bağlantılı üye konumundaki eğitim kurumlarımızın sayısının artması ise bu çabaların başarıya ulaşmasının garantisi anlamına gelecek.
