Öyle anlaşılıyor ki, Trump nasıl başkanlık yapıyorsa, başkanlığa da öyle hazırlanmış: ilkesiz, kazanmak için her şey mubah havasında bir seçim kampanyası yürütmüş. Oğlunu, emlak alışverişi vesilesiyle tanıdığı Ruslara gönderip, rakip Demokrat Parti ile Demokrat aday Hillary Clinton hakkında siyasal çamur derlemesi için Rus Mafyası ile iş birliği imkanlarını aramış. Hükûmetin adaylara verdiği kampanya desteği paralardan Trump’ın evlilik dışı ilişkide bulunduğu kadınlara sus payı ödemek gibi usulsüzlükler, hırsızlıklar yapmış.
Başkan seçildikten sonra ABD’yi babasının çiftliği gibi yönetmek, istediğini bakan atayıp, onlara müttefiklerine karşı aklına gelen yaptırımı ilan ettirmek mümkün; ama başkanlık kampanyası ve propaganda, yasaya aykırı-bırakın yasaya aykırılığı- usullere aykırı olması mümkün olmayan süreçlerdir. Halkın bağışları ile toplanan paralar, hükumetin yardımları, tek-tek, kuruş-kuruş belgelenmek zorunda.
Kampanya usulsüzlüklerini, özellikle Rusya ile seçime hile karıştırmak için iş birliği imkanları arandığına dair Federal Araştırma Bürosu FBI’ın kuşkularını soruşturmak üzere görevlendirilen özel savcı Robert Mueller’ın raporunu iki haftaya kadar açıklayacağı tahmin ediliyor. CNN’in, soruşturmaya ve Trump’ın avukatlarının çalışmalarına aşina kaynaklara dayanarak yaptığı analize göre, başkanın şu anda yargılanan iki yardımcısının birden mahkûm olması, Trump’ın iki haftanın sonunda ne durumda olacağını belirledi bile. Seçim kampanyasını yürütmüş olan ve şu anda Mueller’in açtığı davada hesap veren Paul Manafort’ın suçlu bulunduğu mahkemede bir gün bile olsa hapse mahkûm olması Trump’ın da özel savcının önünde ifade vermesine ve büyük bir olasılıkla, bu soruşturmada yeminli iken yalan söylemekten hakkında azil davası açılmasına sebep olacaktır. Bu olasılığın teknik tarafları bir kenara bırakılırsa, sadece propaganda çalışmalarını yöneten kişinin suçlu olması bile kampanyanın sahibinin de haydi-haydi suçlu olduğunu gösterir.
Bu iki hafta, Trump’ın dikkatini tamamen kendi savunma ekibine, daha doğrusu özel avukatı New York eski belediye başkanı, siyasetçi, iş adamı, hukukçu Rudy Giuliani yönetimindeki avukat ordusunun çalışmasına vereceği bir zaman dilimi olacaktır. Trump’ın bu sırada gözü ne karısını ne bakanlar kurulunu ne Amerika’yı ne müttefiki görecektir. Trump’ın iki hafta cevap arayacağı tek soru “Özel savcıya ifade verecek miyim? Vermeyecek miyim?” sorusudur. Bu sorunun cevabı başka bir sorudur: Trump boynunu, siyasal giyotinin altına uzatacak mıdır? Bunun için hukukî imkân çıksa bile, siyasal imkân henüz yoktur, çünkü kararı verecek Temsilciler Meclisinde çoğunlukta olan Cumhuriyetçiler kendi partilerinden bir başkanın aleyhine oy vermezler.
Ama 75 gün sonra, 6 Kasım seçimlerinde bu çoğunluk orada olmayabilir ve Demokratlar güle-oynaya Trump’ı giyotinin altına iter ve ipini çekiverirler.