Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella alenen ve resmen İtalyan anayasasını ihlal ederek, seçilmiş çoğunluk partisinin hükümeti kurmasını önledi. O kadar ki, değil İtalyan tarihinde, Avrupa tarihinde görülmemiş bir yola başvurarak, hükümet listesini meclise yollayıp güvenoyuna sunmayı reddetti. Cumhurbaşkanı’nın “Böyle hükümetin kurulmaması, kurulmasından iyidir” diyerek bu garip yola başvurmasının sebebi, Paolo Savona isimli bir ekonomistin hükümet listesinde bulunması! Çünkü bu Paolo Savona, bazılarına göre, İtalya’nın AB’den çıkmasını istiyor ve onun yer aldığı hükümet, ister istemez, AB’den çıkmak için hazırlık yapacaktır.

Haberin Devamı

İtalya’daki durumu aktarmaya devam edebilmek için ülkedeki durumu gözler önüne sermemizde yarar var: Kamunun borcu iki buçuk milyar euro’yu aşmış vaziyette. Bu ulusal gelirin yüzde 131’i! (Türkiye’de yüzde 28). Yani İtalya hiç üretmiyor, satmıyor; sadece dış borçla yaşıyor! Her dört aileden biri (6 milyon aile) yoksulluk sınırının altında ve yardımla yaşıyor. Her iki gençten biri işsiz. Hele ülkenin güneyinde, hükümetlerin satmadığı kamu hizmeti kalmadı. Aynen Yunanistan yani!

Ve aynen Yunanistan’da olduğu gibi, Almanya ve Fransa, Cumhurbaşkanı yoluyla, AB’den çıkmak isteyen bir hükümete izin vermedi; vermeyecek. Yunanistan’da da hatırlarsanız, Alexis Tsipras, AB’den çıkma (en azından AB’nin her dediğini yapmama, her “sat” denilen şeyi satmama vaadiyle seçimleri kazandı; ama bunların hiçbirini hükümet programına bile koyamadı.

İtalya’da, tek görevi ölen yabancı devlet adamlarının cenaze töreninde hazır bulunmaktan ve 2 Temmuz Cumhuriyet Bayramı’nda ilkokul öğrencileriyle marş söylemekten ibaret olan (laf aramızda İtalyanların yüzde 50’sinin adını bile bilmediği) Cumhurbaşkanı, Mussolini’den bu yana ülke tarihinde ilk kez bildiri yayımlayarak, kendisinin güçlü bir AB’den yana olduğunu, bunun tersine bir izlenim verecek bir bakana izin veremeyeceğini açıkladı.

Tüm İtalyanlar gibi, koalisyonu kurmayı başardıklarını düşünerek, rahat bir nefes almaya hazırlanan Kuzey Ligi Başkanı Matteo Salvini ile Beş Yıldız Hareketi lideri Luigi Di Maio, şaşkınlıktan küçük dillerini yuttular. İki lider, sırf hükumet kurulsun diye Savona’sız bir liste hazırlayabilirler ve ortak başbakan adayları Guiseppe Conte’nin bu yeni listeyi sunmasını sağlayabilirlerdi. Ancak bunu yapmadılar ve “Ülke dışından geldiği açıkça belli olan bu talebi kabul edemeyiz, etmeyeceğiz” dedikleri ortak bir açıklama yaptılar.

Haberin Devamı

İtalya’da adeta ayda bir hükümet değiştiği için artık kimin yaptığını kimsenin hatırlamadığı bir değişiklikle, İtalya’da cumhurbaşkanının güvenoyu alamamış bir hükümeti işbaşında tutma hakkı var. Nitekim Mattarella hükümeti kurma görevini, güvenoyu alamayacağını bildiği halde AB yanlısı bir ekonomist olan Sergio Cottarelli’ye verdi ve erken seçim kararı alması için parlamentoyu toplantıya çağırdı. Parlamento bu kararı almaz ama Mattarella İtalya’yı ebediyen geçici hükümetle yönetebilir. Çünkü Fransa ve Almanya, kendileri için ucuz olan euro’nun devamına, kendileri kadar güçlü olmayan Yunanistan, İtalya, Polonya ve diğer doğru Avrupa ülkelerinin elindeki avucundaki alarak, sömürme ve sattırmaya devam etmek istiyorlar.

Haberin Devamı

Avrupa halkı ile açgözlü Avrupa kapitalizminin ilk meydan savaşı İtalya’da verilecek. Bir tarafta baronların temsilcileri eski başbakanlar Renzi ve Berlusconi ve dev medya imparatorlukları var; diğer tarafta birkaç aydının ve işçi liderinin oluşturduğu mini mini partilerin kurdukları iki ittifak. İtalyan basını bir taraftan futbol haberlerini, diğer taraftan Kuzey Ligi ile 5 Yıldız’ın ne kadar “İtalya düşmanı” olduğu haberlerini pompalamaya devam ediyor.

Ortaya çıkan anayasa bunalımından tek çıkış yolu, parlamentonun AB’ci Mattarella’yı görevden alması. İtalyan anayasasına göre bu mümkün ve Renzi ile Berlusconi’nin bunu önleyecek kadar milletvekili yok.

Yakında göreceğiz, Almanya, Fransa ve AB Merkez Bankası mı, yoksa AB’den çıkma yanlısı İtalyan halkı mı galip gelecek?