Hayır, bu “giderek belirgin hale gelen” ve ABD tarafından “uzun vadeli gelir kaynaklarına ve sürdürülebilir yaşam imkanlarına kavuşması için” savaşın bile göze alındığı “Kürt devletçiği” (emergent Kurdish statelet), Barzani’nin muhayyel devleti değil. Bu, biz referandum ile uğraşırken, Irak’ın batısında, Fırat’ın doğusunda dostumuz ve müttefikimiz ABD’nin inşa etmekle uğraştığı devletçiktir.
Bu “emergent Kurdish Statelet” terimi, ABD Silahlı Kuvvetleri’ne dair yorumlarıyla tanınan bir Web sitesinde yazan (Hopeless: Barack Obama and the Politics of Illusion [Umutsuz: Barack Obama ve İllüzyon Siyaseti] başlıklı kitabın yazarı) Mike Whitney’e ait. Fırat’ın ayırdığı çizgideki mini-çatışmaların ve alan işgallerinin oluşturduğu tabloyu görmek kolay değil. Whitney gibi uzmanların uzaktan çektiği fotoğraf bazen göz açıcı olabiliyor.
Bu tabloda görünen şu ki, Rusya ittifakı ile ABD ittifakı, şimdilik Irak’taki Kürt devletçiği üzerinden hayal savaşları değil; Fırat’ın doğusundaki petrol sahaları üzerinden gerçek bir Kürt devletçiği üzerinden savaşmak üzereler. Rusya ittifakı denildiğinde, Putin’in geçen hafta Ankara’ya yaptığı iş gezisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir müttefik gibi uzun uzun ve defaatle el sıkışmasına bakarak, Türkiye’nin de dahil olduğu bir oluşum düşünülmemelidir. Rusya’nın Suriye’de iki ayrı şapkası var: İran-Rusya-Lübnan işbirliği ile Türkiye-İran-Rusya birlikteliği birbirinden tamamen ayrı fonksiyonel oluşumlar. Birinci grubun hedefinde büyük ölçüde Rusya’nın Tahran-Bağdat-Şam arasında, Süper Arap Otoyolu denen koridoru açık tutmak var.
Bu oluşum aslında aktif veya proaktif çabalar değil; tam tersine ABD’nin DAEŞ’le mücadele stratejisinin arkasına gizlediği yeni bir Sykes-Picot tasarımına reaksiyon olarak görülmelidir. Uzun süre zannedildiği gibi ABD’nin, DAEŞ’le mücadele ile yetinme niyetinde olmadığı, tersine, Irak’ta başladığı işi Suriye’de bitirme çabasında olduğu anlaşıldığında, Rusya epey uzaktan seyrettiği Suriye cephelerinin tam ortasında yerini aldı. Bu yer alış, geleneksel Rus nezaketi ile olmuş olduğu için, belki hala kırıp döktüklerine bakıldığı için, gerisinde bir siyaset, bir strateji olduğunu gözlerden gizledi. Hele Irak’ta Barzani cephesindeki gelişmelerin yarattığı heyecan yüzünden, Suriye’deki günlük gelişmelerin arkasındaki stratejiyi görmek çaba istiyordu.
Strateji anlaşıldığına göre şu: Burada bir Kürt devleti olup-bittisini Putin’e kabul ettirmek mümkündür; çünkü Putin, ABD ile Suriye’de uzun bir savaşı iç siyaset sebebiyle göze alamaz. Esad, her şey olup bittiğinde ülkesinden ne kurtarmış olsa, onu kâr sayacaktır. O halde bu Suriye-Kürt devletinin sürdürülebilir olması (ve kim bilir daha neler-neler) için Fırat’ın doğusundaki petrol alanlarını Esat ordusundan önce ele geçirmek şarttır.
PKK-PYD-YPG birliklerinin Rakka’yı bırakıp, son bir aydır Deyrizor’un doğusuna yönelmeleri, ABD ile Rusya’yı da içine alacak petrol savaşının başladığını gösteriyor.