Komplo teoricilerinin bayram yapacağı günlerden geçiyoruz. ABD’nin sizin bir an önce kral olmanızı desteklemesi için, İsrail’in güvenliğini artırmaya katkıda bulunmanız gerekiyorsa ve bunun yolu Hizbullah’ı zayıflatmaktan ve nihayet bölgeden tamamen uzaklaştırmaktan geçiyorsa ilk işiniz ne olmalıdır?
Lübnan Başbakanı Saad Hariri’yi kaçırıp, beş değil 15 yıldızlı bir sarayda ev hapsine koyup elinden görevinden istifa ettiğine dair bir mektup almaktır. Bu bir ilk adım olarak Lübnan’ı karıştırmaya yeter ama sizi tam istediğiniz noktaya da getirmez. İstediğiniz noktaya gelmesi için Lübnan’da Hariri ailesi ve onların kontrolündeki Gelecek (El Müstakbel) Partisi ile bu ülkenin siyasetinde söz sahibi ikinci güç olan Hizbullah’ın arasını açmak gerekir. Şu iyi bir açılım sağlayabilir sizin için: İstifa ettirdiğiniz Saad’ın yerine kardeşi Bahaddin’i tayin edersiniz. “Bunu yapmazsanız, bütün Körfez ülkeleri ile Lübnan’a ambargo koyarım” dersiniz. Bahaddin’i hiç sevmeyen Hizbullah, bu tayini kabul etmez. Ambargo Lübnan’ı o kadar yıpratır ki Lübnan halkı Hizbullah ile yollarını ayırır. Böylece Hizbullah, sadece Lübnan’dan değil, Ürdün’den ve sonunda Suriye’den kovulmuş olur. Bu aynı zamanda sizin Şii Dolunayı dediğiniz İran yayılmacılığına da ağır bir darbe indirmiş olur.
Bu teoriye, “Bu olmaz; bu çok ahmakça!” diyorsanız, daha ahmakçası da var.
İsrail Başbakanı Netanyahu ve etkisindeki İsrail medyası, Putin-Trump Memorandumu Vietnam’da yayınlandığı günden bu yana, “Hizbullah’ın Suriye’deki yeri ABD tarafından da tanınmış oldu; artık kimse Hizbullah’ı Suriye’den çıkartamaz” tarzındaki yayınlarla, tabir yerindeyse, hop kalkıp hop oturuyorlar. Söz konusu olan husus, temmuz ayında Türkiye-İran-Rusya arasında yapılan “Çatışmasızlık Bölgeleri” anlaşmasının İsrail-Suriye-Lübnan-Ürdün sınırlarının adeta birleştiği noktada 20 kilometrelik bir alanda güvenliği İran’a (yani İran desteğindeki Hizbullah’a) vermiş olmasıdır. İsrail’de, Suriye’nin siyasal bir çözüme kavuşması, yani bütün yabancı kuvvetlerin ülkeyi tamamen terk etmesi halinde dahi Hizbullah’ın çıkmayacağı ve İran yayılmacılığının sonucu olarak ülkede kalacağı korkusu var. Bu korku, İsrail koalisyonunun her kanadı tarafından da destekleniyor. Hizbullah’ı (yani İsrail’i haritadan silmeye yeminli İran’ı) İsrail sınırından uzak tutmanın yolu nedir? Astana sürecini torpillemek ve altı yıldır sonuç vermeyen Cenevre sürecine dönülmesini sağlamak olabilir. Kim bilir belki de bu savaş biraz daha uzarsa, kuzeydeki kantonlar gerçekten bir devlete dönüşür, Suriye’nin dörde bölünmesi şeklindeki (ABD Silahlı Kuvvetleri Merkez Komutanlığı’nın da desteklediği anlaşılan) NeoCon planı uygulanır.
Bölgede zaten devam eden yangınlara benzin döken Veliaht Muhammed, bu planın bir parçasının da Suudi Arabistan’ın da dörde ayrılmasını öngördüğünü bilmez mi?
Bilir tabii. Ama bilmediği gerçek şu olsa gerek: Herkesi ahmak sanan, herkesten ahmaktır.
