Bedrettin Dalan Anavatan Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı.
İstanbul’da öyle başarılara imza atmıştı ki devrim gibiydi.
Gerçekten İstanbul belediye başkanları galerisinde en önde olanıydı.
İstanbul’u Anavatan’ın kalesi yapmıştı.
Muhalefet karşısına çıkaracak aday bulamıyordu.
Prof. Nurettin Sezen bir umutsuz vaka gibi aday yapıldı.
Sonuç...
Büyük sürpriz...
Sözen Başkan.
Çünkü Anavatan inişe geçmişti.
Ekonomi çarkları artık tıkır tıkır dönmüyordu.
Daha eski yıllara gidelim.
CHP lideri Bülent Ecevit rüzgârı esiyordu Türkiye’de.
İzmir’de AP’nin yenilmez armadası Osman Kibar’ı, CHP’nin adayı İhsan Alyanak gibi tanınmayan bir isim geçti.
Başkan seçildi.
Çünkü, AP inişteydi.
Yani...
Yerel seçimde adaylar sembol isimler bile olsa siyasi partilerin yerel yükseliş ya da inişleri oyları etkiliyor.
....................
CHP’nin Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayları kesinleşti.
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu...
AK Parti’nin Ankara adayı Mehmet Özhaseki karşısında Mansur Yavaş’ın şansı nedir?
Özhaseki 3 dönem üst üste Kayseri Belediye Başkanlığı, ardından bakanlık yapmış “ağırlıklı” bir isim.
Buna karşılık Mansur Yavaş da başarılı Beypazarı Belediye Başkanı...
Özhaseki Ankaralı değil, Yavaş ise Ankara’dan.
Özhaseki’yi “Cumhur İttifakı” gereği MHP destekleyecek.
MHP kökenli Mansur Yavaş’ı da ülkücü kökenli İYİ Parti...
Mansur Yavaş bundan evvel başkanlığı 1 puanla kaybetmişti.
Yani...
İki taraf için de “banko” denebilecek kesinlik yok.
.....................
İstanbul’da AK Parti’nin adayı olarak Binali Yıldırım hâlâ açıklanmış değil.
Ama çok büyük ihtimal...
Onun karşısında Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başa baş yarışabilir mi?
İbre ilk bakışta elbette Yıldırım’ı gösteriyor.
Ama...
Ekrem İmamoğlu da genç, başarıya aç, kazanma hırsı yüksek bir aday.
Ayrıca...
Karadeniz kökenli muhafazakâr bir ailenin çocuğu.
CHP tabanının yanı sıra “Millet İttifakı” kapsamında İYİ Parti oylarına ekonomik duruma tepkili muhafazakârları da yanına çekebilir.
Kürt oylarının da desteklemesi bir “toplu refleks” tekrarını gündemde tutuyor.
....................
CHP’nin -İzmir’de “büyük hata” yapmazsa- zaten kaybetmesi sürpriz olur.
Kazanması değil.
....................
Adil Gür’ün seçim araştırmalarında “başa baş durum” tespitine de işaret edeyim.
“Hangi taraf kazanırsa bunun yüzde 47-48 oyla olabileceği, kazananla kaybeden arasındaki farkın 1 puan dolaylarında kalacağı” yolundaki söylemleri medyaya yansıdı.
O nedenle “adayların kimlikleri” kesinlikle önemli ama yerel seçimlerde bile olsa oyları siyasi partilere duyulan yakınlık etkiliyor.
Yazının başında verdiğim iki isim bunun geçmişte yaşadığımız örnekleri.
Ekonominin göstergeleri özellikle de durgunluk, yüzde 20’yi aşan enflasyon ve işsizlik oylarda bazı sapmalara neden olabilir.
2019 neler getirecek, oyları nasıl etkileyecek?..
