Havada belediye başkan adaylarının adları uçuşuyor.
İsimler üzerine yorumlar yapılıyor.
Ama...
İsimlerin gölgesinde kalan bazı “belirleyiciler” konuşulmamakta.
Şöyle ki...
....................
AK Parti 2 milyon seçim görevlisiyle internet ortamında yerel seçimler için çalışacak.
Mahalle ve sokak sorumlularına kadar uzanan, gençleri ve kadınları da kapsayan 2 milyon AK Partili seçim görevlisi...
AK Parti seçim karargâhı, hatta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan bunlardan her biriyle doğrudan iletişime geçebilecek.
Çok büyük bir platformda, sandığa odaklı program yazılımı gerçekleştirilmiş.
AK Parti’nin seçim karargâhından yapılan değerlendirmelere göre, “Artık eskilerine benzemeyen seçimler yapılacak, kampanyalar da bu yenilik konsepti içinde düzenlenecek.”
Yani...
21. yüzyılın çeşitli alanlarında kullanılan “yeni nesil” söylemini artık seçim kampanyaları için de kullanmak zamanı.
“Yeni nesil seçimler...”
Bu konsept içinde sanal platform “yeni nesil miting” olarak düşünülebilir.
Ama...
Yoğun internet kullanımı da olsa, sonunda insana dokunmak önemli.
İşte...
.......................
Yeni nesil seçim kampanyası böyle bir tasarım.
Kamuoyu araştırmalarıyla sahadan alınan bilgileri değerlendirmek.
2 milyon AK Partili seçim görevlisiyle sürekli “interaktif” iletişim halinde olarak insani dokunuşları devamlı güncellemek.
Bütün seçim bölgelerinin aynı anda miting haline getirilmesi...
Elbette bu “genelin” içinde yerelin “özellerini” de öne çıkarmak.
Adaylar da işte bu “özelde” önemli.
Yani...
Bir bakıma “yeni nesil kampanyayla” eş zamanlı “klasik siyasetin” bütünleştiği “hibrit” seçim stratejisi.
......................
Acaba başta CHP olmak üzere muhalefet partileri “yeni nesil seçim kampanyası” konseptinin neresinde?
Mahalle ve sokak sorumlularına kadar uzanan bir internet platformu interaktif iletişim programı hangisinde var?
Son seçimde sandıklar açıldıktan sonra CHP’nin çöken internet programı iyi bir anı değil.
Ya...
Bütün sandıklarda yeterli sayıda gözlemcisini sonuna kadar bulundurabilmek gibi “damardan klasiği” uygulayacak örgütlenme/ görevlendirme?
“Anavatan’ın bozguna uğradığı 1989 seçimlerindeki rüzgârın estiği” söyleniyor.
Öyleyse bile...
Ya her sandıkta bir gözlemciyi sonuna kadar tutabilecek bir organizasyon olmazsa!
Bir Çin atasözüyle noktayı koyayım...
“Rotası olmayan geminin yelkenlerini dolduracak rüzgâr yoktur.”
