Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YARIŞMA FİLMLERİ


Robert Mitchum’un “popo şovu...” “Oyunculuk kurslarına para için, ahırlarda at pisliği küredim...”


ALTIN Portakal Film Festivali’nde Antalya’nın ilgi odağı konuğu Theresa Russell. Kara Dul (Black Widow), The Last Tycoon ve Insignifiance gibi iddialı filmlerde Robert Mitchum, Jeremey Irons, Robert De Niro, Jack Nicholson’la oynadı.
Elia Kazan, Bob Rafelson gibi diğer bazı ünlü yönetmenlerle çalıştı.
Büyük bilim adamı Einstein ile Marilyn Monroe aşkına gönderme yapan filmde başından geçen eğlenceli olayı anlattı.
Marilyn Monroe’nun beyaz elbisesinin eteklerinin, yol ızgarasından gelen hava akımlarıyla havalandığı, bacaklarını iki yana açmış sahnesini tekrarlıyormuş.
Yol ızgarasının altındaki boşluktan vantilatörle eteklerini havalandıracak rüzgâr gönderen delikanlıya arkadaşları sesleniyorlarmış:
“Eteklerin altında ne görüyorsun?”
Delikanlı da onlara “Nirvanayı görüyorum” cevabını veriyormuş. Gülüşüyorlarmış...
Başka ilginç anıları da var.
Örneğin, Robert Mitchum’un kızı rolündeymiş. Rol gereği babasının ofisine giriyor, dolabının kapağını açıyor ve babasının çırılçıplak sekreteriyle karşılaşıyor. Senaryoya göre kahkahalarla gülmesi gerek. Fakat nedense yönetmenin istediği kadar doğal kahkahalar atamıyor.
Ve Robert Mitchum’a dönerek “Daha komik bir şeyler yapabilirdiniz” diyor.
Bunun üzerine o koca ağır abi Robert Mitchum, ansızın arkasını dönüyor. Pantolonunu ve donunu indirip poposunu Theresa’nın gözüne bütün haşmetiyle sunuyor.
Theresa bu sahneden öylesine etkileniyor ki dakikalarca kahkahalar atıyor.
Yönetmen de o kahkahaları kameraya alıyor. Herhalde çıplak sekreter sahnesine Robert Mitchum’un poposuna atılan kahkahalar montajlanmış olmalı. Theresa bunları çok eğlenceli ve Robert Mitchum’un taklidini yaparak anlatıyor. İki de şarkı söyledi.
Bugün öğleyin Kanal D’deki ŞEFFAF ODA‘da bu söyleşiyi yayınlıyoruz.
Theresa Los Angeles’ta doğmuş.
Oyunculuk derslerinin parasını ödeyebilmek için ahırlarda at pislikleri kürüyormuş.
Sanat aşkı böyle bir şey işte...


BAŞKA DİLDE AŞK
YARIŞMA FİLMLERİ

AŞKIN dili yoktur... O nedenle, işitme ve konuşma engelli bir genç adamla, çağrı merkezinde çalışan ve bütün günü konuşmakla geçen genç kız arasındaki aşkı anlatıyor.
ŞEFFAF ODA‘da onlarla söyleşirken ben de “Seni seviyorum”, “Seni çok özledim”, “Heyecanlıyım”, “Kaygılıyım” gibi söylemlerin işaret dilini öğrendim.
Bizim konuşma dilimizden çok daha hızlı, üstelik “de” ve “da” gibi fazladan vurgulamalar yok.
İşitme ve konuşma engelli çocukları olan aileler de, bu çok kısa ve yalın ifade dilini, yani işaret diliyle konuşmayı tercih ediyorlarmış.
Filmin başrol oyuncuları Saadet Işıl Aksoy ve Mert Fırat gerçekten başarılılar.

NÂZIM’LA?DEĞİŞTİM
YARIŞMA FİLMLERİ

FESTİVALİN yarışma filmlerinden “USTA” daha önce vizyona girdi. Konuyu tekrarlayayım. Yetkin Dikinciler Eskişehir Sanayi Çarşısı’nda bir ustayı oynuyor.
Ustanın tutkusu bir uçak yapmaktır. Fakat eşi bunu kabullenemez. Usta, uçak tutkusuyla eşinin aşkı arasında savrulmalar yaşar.
ŞEFFAF ODA‘da Yetkin Dikinciler ve bu filmin oyuncusu -Avrupa Yakası’ndan da iyi tanınan- Hasibe Eren konuklarımız oldu.
Yetkin Dikinciler’in en başarılı olduğu filmlerinden biri “Mavi Gözlü Dev.”
Dikinciler Nâzım Hikmet’i oynuyordu.
Delikanlılık çağlarında yutarcasına okuduğu Nâzım Hikmet kitaplarından sonra, bu rolde onun yaşamıyla da etkilenmiş “Beni Nâzım Hikmet’in yaşamı değiştirdi” diyor.

SEGÂH MAKAMINDA EZAN
YARIŞMA FİLMLERİ

SEGÂH makamı ezan yanlıştır. Festivalin iddialı filmlerinden biri Uzak İhtimal’di. Daha sonuçlar açıklanmadan yaptığımız söyleşide, filmin müezzin rolündeki oyuncusu Nadir Sarıbacak, bir süre ezan okuma çalışması yaptığını söyledi ama gene de bir yanlış yapmış, ezan “saba” makamında okunurmuş, oysa Nadir “segâh” makamında okumuş.
Ezanı severim. Fakat kötü okuyan öylesine çok ki, bence Nadir’in ezanı onların arasında fark edilmez. Filmin konusu Galata’da müezzinlik yapan bir Anadolu çocuğu ile Galata’daki bir kilisenin rahibe adayı arasındaki aşk.
Rahibe adayı rolündeki Görkem Yeltan da, Latince, İtalyanca İncil okuma çalışmaları yapmış.
Filmin yönetmeni, Ahmet Hakan dostumuzun kardeşi Mahmut Fazıl Coşkun...
Mahmut Fazıl, babası müftü olduğu için konuya yabancı sayılmaz. Muhafazakâr ve inançları güçlü bir ailede yetişmiş.

ERTUĞRUL GÜNAY ONURSAL DOKTOR
YARIŞMA FİLMLERİ

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a, Adıyaman Üniversitesi’nce “insanlığa, barışa ve özgür düşüncenin gelişimine katkıları” nedeniyle “Siyaset Bilimi Onursal Doktoru” unvanı verildi. Günay, gerçekten derinliği olan güzel bir konuşma yaptı. Ama Adıyaman’la özdeşleşen Nemrut Dağı’na çıktıktan sonraki birkaç cümlesini yansıtayım:
“Yaklaşık 200 yıl önce, yine bu topraklarda yaşayan insanların yükselmeye, göğü yakalamaya, tanrılaşmaya çalıştıkları yere çıktım.
......Güneş ve Dünya milyarlarca yıldır aynı fiziksel hareketin içindedir. Güneş ve Dünya arasındaki bağ, insanın gökyüzü hakkında ‘kendi’ doğrusunu oluşturmadan milyar yıl önce de böyleydi.
......Kâinatın işleyişi için bizim bulduğumuz ‘doğruların’ önemi yoktur. İnsanoğlunun buluşudur.”
Konuşmanın tamamını yansıtmak isterdim. Sanıyorum, Turizm Bakanlığı’nın internet sitesinden okuyabilirsiniz.