Futbol topunun önce “aydınlık yüzü...”
Milli Takım “2’de 2” yaptı...
Sosyal dokunun akciğerleri yeşil sahalardan hoş bir rüzgâr esti.
İçeride yerel seçim, sınırların ötesinde gerilimlerin yığdığı ağır hava arasından temiz nefes aldık.
Arnavutluk Milli Takımı’nı 2-0, Moldova Milli Takımı’nı 4-0 yenerek toplum psikolojisinde stres attırdı.
....................
Gerçi...
Her ikisi de kâğıt üzerinde Türkiye futboluna göre hayli geri sıradalar ama “Top yuvarlak, belli olmaz” kuralını da unutmamak gerek.
Bu kuralın azizliklerine zaman zaman uğramadık mı?
Türkiye Milli Takımı, dünya şampiyonu Fransa ile aynı puanda.
Grubun iki liderinden biri.
Şenol Güneş’le iyi bir başlangıç yaptık.
Şenol Güneş ilk Milli Takım teknik direktörlüğü zamanında da büyük başarı göstermiş, zirveye imza atmıştı.
Tarihin ikinci Şenol Güneş döneminde de tekrarını dileriz.
....................
Futbol topunun “karanlık yüzüne” gelince...
Şampiyonluk iddiasını sürdüren Galatasaray’da olanlara bakın.
Yasal olarak zorunlu “mali kongre” toplanıyor.
Başkan Mustafa Cengiz ve arkadaşları CAS’ta hukuki zafer sağlamış.
Son yıl gelir gider farkını olumluya dönüştürmüş.
Sportif başarıya imza atmış.
“Mali” ibra gerçekleşiyor ama “idari” ibra için oy veriliyor.
2600 oyla seçilen Mustafa Cengiz başkanlığındaki yönetim kurulu 328’e karşı 351 oyla devrilmiş oluyor.
Şampiyonluk yarışının son etabında yapılacak şey mi bu?
....................
Mustafa Cengiz ve arkadaşları “olağanüstü kongre” toplayıp seçime gitseler gene kazanırlar.
Ama...
İdari olarak ibra edilmediği için adaylık mümkün değil.
Tüzüğe kanunda olmayan saçma sapan bir ilaveyle konmuş anlamı -bana göre- olmayan “idari ibra” gibi bir hüküm Türkiye’nin en büyük ve bu yılın en iddialılarından biri olan kulübü, kaptansız, dümensiz, pusulasız, yelkensiz halde ligin finalinde maceraya sürüklemiş bulunuyor.
Belki, rakiplerden sevinenler çoktur ancak ben bu köşede bütün samimiyetimle kaç kez “Fenerbahçe’nin son sezondaki durumundan duyduğum üzüntüyü, Ali Koç gibi değerli ve ahlaklı bir genç başkanın başarılı olması gerektiğine inandığımı” hatırlatayım ve Galatasaray’ı da centilmence hisseden rakiplerimizin var olduğunu biliyorum.
Mustafa Cengiz yargıya gidiyor.
Kazanmasını umuyor ve diliyorum.
....................
Öte yandan yargıya gitme kararını açıklamak üzere Başkan Cengiz ve arkadaşlarının düzenlediği basın toplantısı da bir garip. Hiç soru almadan 5 dakika 43 saniye konuşup salonu terk etmek anlaşılır gibi değil. Eğer söyleyeceğiniz bir şeyiniz, haklı nedenleriniz varsa bunları ifade etmeniz ve sorulara da aydınlatıcı cevaplar vermeniz gerekirdi. Soru almayacaksanız bu kadar meslektaşımızı niye çağırdınız? Bir internet açıklamasıyla bunu duyurmanız yeterli olurdu.