Seçim kampanyaları sürecinde CHP’ye 3 mayın bırakıldı.
1- 31 Mart seçiminden sonra Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığı bırakacak. Veliahdı Oğuz Kaan Salıcı...
2- Yerel adayları belirlerken Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi Muharrem İnce’nin yakınlarını çiziyor... Daha önce Kurultay toplanması için imza vermiş olanlar aday gösterilmiyor.
3- Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin önceliği 31 Mart’tan sonra ayakta kalabilmek. Seçim ikinci planda...
....................
Önce birincisi...
Gazete sayfalarında ve TV tartışmalarında dile getirilen “Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığı seçimden hemen sonra bırakacak... Veliaht ise Oğuz Kaan Salıcı” söylentilerindeki gerçeklik payı nedir?
Doğrulama da yok, ama yalanlama da...
CHP eski milletvekili Barış Yarkadaş bir TV programında “hemen ayrılmanın söz konusu olmadığını” söyledi.
Bununla beraber, “2020’de mümkün olabileceğinin” işaretini verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sık sık “bu yerel seçimlerden sonra CHP’nin tükeneceği” iddiasını tekrarlıyor.
Vurguluyor.
“Kılıçdaroğlu gidiyor, eli kulağında” algısı yaygınlaşırsa bu CHP’nin sandık şansını etkiler mi?
“Hayır” kim diyebilir?
Bir ayağı çukurda liderin, kendisinden sonra hangi yönetime gireceği belli olmayan partisine güven sarsılmaz mı?
Zaten sandığa ayak sürüyen bir kısım CHP’li seçmenin varlığı bilinirken, böyle bir kuşku perdesini kaldırıp atmamak çok yanlış.
Parti içi demokrasi varsa, bir partide yönetim değişikliği doğaldır.
Özellikle seçim yenilgilerinden sonra ileri demokrasilerde yönetimler örgütlerine hesap verirler.
Ama...
Hem “İstanbul, Ankara ve Antalya’yı da alacağız” iddiasıyla ortaya çıkmak hem de böyle “Genel Başkan 31 Mart’tan sonra ayrılmakta kararlı, veliaht da hazır” fısıltı gazetesinin üretimlerini bıçak gibi kesip atmamak olmaz.
.....................
Öte yandan...
Birinci maddeyle ikinci ve üçüncü maddeler çelişiyor.
Kılıçdaroğlu eğer 31 Mart’tan sonra ayrılmayı aklına koymuşsa, neden hesaplarında önceliği 1 Nisan ve sonrasına yapsın?
Yani...
Muharrem İnce’ye yakın olanları kilit mevkilerden uzak tutmayı, daha önce kurultay istemiş ve ilk fırsatta yeniden isteyecek olanların üstünü çizmeyi, kendisini ve ekibini partinin başında tutmayı birinci plana neden alsın?
“Seçim geri planda, asıl olan 31 Mart’tan sonra genel başkan değişikliğini isteyecek, sotada bekleyenlere karşı tedbirdir. Sağlam yapılanmadır” diyen bir CHP yönetimi varsa o zaman “Kılıçdaroğlu bırakmaya kararlı” iddiaları havada kalmıyor mu?
......................
Hâlâ var olan bu kuşku bulutlarını dağıtıp atmak...
Hâlâ tamamlanmayan aday listelerini sonuçlandırmak CHP Genel Merkezi’nin önceliği olmalı.
“Bir şeyin şuyuu (söylentisi) vukuundan (gerçekleşmesinden) beterdir” atasözünü hatırlayalım.