Süreyya’ya M. Evgin’den müzik...
Şeffaf Oda’da bu hafta konuklarım; Murat Evgin ve Şebnem Burcuoğlu.
İkisi de genç, ikisi de esprili, ikisi de başarılı. Programa Murat Evgin’in
“Arka Sokaklar” şarkısıyla başlıyoruz.
13 yıldır Kanal D ekranlarında olan “Arka Sokaklar” dizisinin müzikleri Murat Evgin imzalı... Murat’ın müzikteki başarısı sınırların ötesine ulaştı. Dünyanın en büyük dijital film ve dizi platformu olan Netflix’in iki dizisinin de müziklerini yapıyor.
....................
Şebnem Burcuoğlu, filmi de yapılan ilk kitabı “Kocan Kadar Konuş” ile parlamıştı. Son kitabı “Süreya Kuaför Salonu” 25 günde 10 baskı yapmış. Kitabı okurken kitabın geçtiği Kurtuluş’taki o mahallede yaşıyorsunuz sanki.
Kitap hemen içine alıyor. Kitap, film olursa müzikler de Murat Evgin’den...
Şebnem’in “salsa şampiyonluğu” da var.
Şeffaf Oda’da birlikte salsa yapıyoruz.
Şebnem’den “şiir ve şarkı sürprizi” de Şeffaf Oda’da...
Portaxe’ın Boğaz manzarasında Murat Evgin ve Şebnem Burcuoğlu ile keyifli, müzikli pazar sohbeti...
ZARİF MEDİCANE
TV’ler, gazeteler -neredeyse- “kırmızı alarm” verdiler günlerce.
“Bodrum’u Medicane vuracak.”
Okyanusların uçsuz bucaksızlığında beslenerek büyüyen mega hortumlara
“Huricane” deniyor ya...
Akdeniz’in Batı dillerindeki karşılığı “Medicane”nin ilk hecesini “Huricane”deki
“hu” yerine oturtup bu ismi üretmişler.
“Tekneler güvenli limanlara sığınsınlar, balıkçılar denize çıkmasın, halk evlerinde kalsın, plaj şemsiyeleri kaldırılsın, plajlardaki kaldırımlardaki masalar, sandalyeler içeri alınsın, Medicane vurduğunda elektrikli aletlerin
-TV’ler dahil- fişleri çekilsin!..”
...................
Bodrum’daki yazlık evler malum.
Bol ve geniş pencereler, camla kaplı teraslar...
Teraslar üzerindeki süs gibi netameli uyduruk çatılar...
Yani...
Güvenlik tedirginliği için her negatif unsur var.
Eşim Canan Bodrum’daydı.
Tek çare, yapısından emin olduğumuz
bir otele sığınmaktı.
...................
10 yıllardır bildiğim güvendiğim
“The Marmara Bodrum” sığınağımız oldu.
Bodrum’un hatta Türkiye’nin en güzel otellerinden biridir.
Bodrum limanına tepeden bakan muhteşem manzarası büyüleyicidir.
Ama...
İtiraf edeyim ki Bodrum’u karaadadan, Gümbet sonlarına kadar karşıdaki Kos Adası’nı da kucaklayan manzarasında “Medicane” adı verilen hortumu daha ufukta görünüşünden itibaren bütün safhalarıyla göreceğimi, telefonumdan videoya alabileceğimi de düşünmüştüm.
...................
The Marmara Otel’lerinin Genel Müdürü Ata Eremsoy’un nazik ilgisiyle bize içerlek ve korunaklı konumda bir oda verdiler. Ancak...
Başta Girit, Güney Ege’deki bazı Yunan adalarını altüst ettikten sonra, Medicane “Bodrum’a sürgünleri rahatsız etmeyeyim!” diye çok zarif bir düşünceyle ansızın rotasını Kuzey’e çevirdi.
Rahat bir nefes aldık. Ama “göremedim”
diye üzülmedim de değil.
Sonuç Canan’la güzel bir hafta sonu geçirdik.
“Zeki Şef’in lezzetlerini de özlemişiz.”
Bodrum The Marmara’nın bahçesinde Medicane’yi beklerken.
ÇAPRAZ HAYAT, DÜZ CEVAP
HÂLÂ “merhum” demeye dilimi alıştıramadığım Mehmet Tuna, İstanbul’un gecelerine yıllarca damgasını vurmuştur. Büyük kutlamaların, dışarıda yemeklerin sonunda geceyi Mehmet Tuna’nın sahibi olduğu Etiler Şamdan’da noktalamak bir gelenekti. Özellikle de Galatasaray zaferleri sonrasında Etiler Şamdan buluşma yeriydi.
Mehmet damardan Galatasaraylıydı.
Mehmet Tuna’nın eşi Şehnaz Tuna bir kitap yazdı. Adı bile çekiyor:
“Çapraz Hayatlar, Düz Cevaplar...”
Kitabın tanıtım daveti The Ottomans Hotel de yapıldı. Bütün sevenleri oradaydı.
Ne ilginçtir ki Mehmet Tuna’nın kuruluşundan ortağı olduğu ilk Şamdan olan “Park Şamdan” bir süredir The Ottomans Hotel’de... Ersoy Çetin ve Emre Ergani işletiyor.
Boğaz’la yanak yanağa bu mekân İstanbul’un en güzellerinden biri.
Ve... Mutfağı ilk kurulduğu günden bu yana aynı şefin yönetiminde.
Kapıda gene kuruluşundan bu yana hep aynı gülümseyen zarif insan.
Etiler Şamdan’ın yakınlarda kaybettiğimiz sahibi Mehmet Tuna’nın eşi Şehnaz Tuna’yla kitabının tanıtım davetinde...
ARZU SABANCI İMZASI
ARZU Sabancı sosyal sorumluluk projelerindeki katkılarının yanı sıra
Moda gezegeninde de var.
Kadın modasında tasarımları zaten biliniyor. Bu kez de “Koton” için erkek giyim koleksiyonuna tasarımlarıyla
imza attı.
Konsept “Be Cool Stay Cool...”
Rahat, göz okşayan, kasmayan tasarımlar ve renkler...
Çarşamba akşamı Bebek Angie’de
bir davetle bu ürünler sunuldu.
Epey alkış aldı.
İlginçtir davette “erkek tasarımlar” sunulduğu halde “kadınlar” çoğunluktaydı.
Arzu Sabancı ve Koton’un kurucusu Gülden Yılmaz sahnede birer sunuş konuşması yaptılar.
.....................
Şahsi bir not:
‘Elbise mi diktireceksiniz, gitiğiniz
terzinin giyimine bir bakın. Kendini iyi giydiriyorsa, sizi de memnun edebilir. Evinizin mimarına da aynı gözle bakın. Kendi giyimi zevksizse, sizin eviniz nasıl güzel olabilir? Bu mercekten bakışı yaşamınızın “gusto” gerektiren çeşitli duraklarında kullanmanızda fayda var.’
Arzu Sabancı koskoca 3 genç adamın annesi olmasına rağmen güzel, hayat dolu, genç ve şık bir kadın.
Tasarımlarına bu özellikleri de yansıyor.
Arzu Sabancı’nın “Koton” için “cool erkek” tasarımlarından oluşan defilede Koton’un Kurucusu Gülden Yılmaz ve Arzu Sabancı’nın arasında...
