Seçimlere 31 gün kaldı.
Tam tamına 1 ay...
Bazı gözlem notlarımı yansıtayım.
....................
Bu yerel seçimlerin başlıca özelliği AK Parti ve CHP oylarının sıçramalar yapacak olmasıdır.
Her iki parti için de asıl oylarından daha yüksek rakamlar, oranlar çıkabilir sandıklardan.
Neden?
Çünkü...
AK Parti ve CHP ittifaklar halinde seçimlere giriyor.
Gerçi genel seçimlerde de ittifak blokları vardı ama yerel seçimlerin önemli farkı şöyle:
Yerel seçimlerde bazı yerlerde ittifak bloklarının küçük partileri aday göstermiyor.
Aday göstermediği seçim çevrelerinde MHP oyları AK Parti adaylarına yönelecek.
Aynı şekilde İYİ Parti’nin aday göstermediği çoğu seçim çevresinde, oyları CHP adaylarına verilecek.
Böylece AK Parti ve CHP oylarının genel seçimlere göre daha yüksek olduğunu göreceğimiz söylenebilir.
Belki...
“Canım, bazı, illerde de AK Parti aday göstermiyor, oralarda oyları MHP’ye gider. Aynı şekilde, CHP’nin İYİ Parti lehine aday göstermediği seçim çevrelerinde de oyları İYİ Parti’ye gider. Sonuçta çok şey fark etmez” itirazları olabilir ama öyle değil.
İttifakların küçük partileri lehine büyük partilerin aday göstermediği seçim çevreleri sayısı çok daha az...
Ayrıca...
Seçmen sayısı çok büyük illerde de AK Parti ve CHP adaylarını diğer ittifak partileri destekliyor.
Sonuç...
31 Mart’ta sandıklardan hem AK Parti, hem CHP genel seçim sonuçlarından hayli fazlasını çıkartabilir.
....................
CHP’nin 31 Mart için stratejisi, havayı sertleştirmekten kaçınmak...
Bloklaşmayı, oyların katılaşmasını önlemek.
Ilımlı ortamda, AK Parti’nin başını çektiği bloktan oy geçirgenliğini sağlayacak ılımlı söylemlerle kampanya yapmak.
Ayrıca...
Çok görkemli mitinglerin de blokları katılaştırdığı saptanmış.
Kılıçdaroğlu genel seçimlerde olduğu gibi büyük meydan mitingleri yerine salon toplantılarında konuşacak.
Genel Merkez’deki değerlendirmelere göre son genel seçimlerde mitinglere katılım yüksek olmuş.
AK Parti de daha yüksek katılımlı mitinglere yönelmiş.
Belagat şehvetiyle söylemler sertleşmiş.
Karşılıklı bloklarda saflar sıklaşmış.
Oylarda geçirgenlik çok düşmüş.
Bu kez “seçim atmosferinin ılıman havada” sürmesi, oy geçirgenliğinin buzullanmaması tercih edilmiş.
......................
Ankara’da Mansur Yavaş’ın “ılımlı” üslubu, CHP karargâhında yapılan değerlendirmelerle “umut verici” görülmekte.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı ilk açıklandığında seçmen araştırmasına göre “tanınırlığı yüzde 20’ymiş.”
Bu oran yüzde 80’e çıkmış.
Sürekli sokaklarda yüz yüze diyaloglar kurarak yürüttüğü “ılımlı” kampanyayla grafiği yükselişte.
......................
Ve...
En önemlisi...
Bu seçimlerde asıl kampanyayı “fiyat etiketleri” yapmakta.
Araştırmalar “özellikle yiyecek fiyatlarında yükselişin etki kat sayısını” vurgulamakta.
AK Parti “tanzim satışları” ve “tanzim satışlarının, marketlerde ve pazarlarda fiyatları aşağı çekmesi” karşı hamlesiyle seçmen tepkisini hayli yumuşatmaya oynadı.
.......................
Ve işsizlik...
Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın gençleri umutlandıracak “istihdam yaratma programı” da önemli...
.......................
Son 1 aya girerken seçmenin nabız notları işte böyle.