Şu satırların yazıldığı sırada henüz sonuçlar tam olarak açıklanmış değildi.
O nedenle genel izlenimler ve gözlemlerimi yansıtıyorum.
....................
- Seçime katılım hayli yüksek oldu.
Birçok Batılı demokrasilerden daha yüksek olan bu oran hem vatandaşlık bilincini hem de demokraside geniş tabana dayalı temsili ortaya koymakta.
- Birkaç üzücü ve ölümle biten olayın dışında seçimler sükûnet ve güvenlik içinde gerçekleşti.
- AK Parti gene oy oranı olarak, diğer partilere fark yaparak 1’inci parti.
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 59 il ve çok sayıda ilçede mitinglerde konuşma performansının bunda katkısı yadsınamaz.
- Batıda, güneyde, orta Anadolu’da, doğu ve güneydoğuda yerel yönetimler el değiştiriyor.
Bu bağlamda “beka” sorunu ekseninde kampanyayı yürüten “Cumhur İttifakı”ndan AK Parti’nin doğu ve güneydoğuda HDP’den bazı illeri aldığını yazalım bir kenara.
O yörelerde seçmen daha fazla “beka” söyleminden etkilenmiş olmalı.
Buna karşılık “Millet İttifakı”nın “ekonomik sorunları” öne aldığı kampanyası da daha önce etkili olmadığı seçim çevrelerinde kazanmış bulunuyor.
Örneğin...
Ankara, Kırşehir, Bilecik, Bolu...
Güneyde Hatay, Mersin, Antalya, Adana, Burdur...
Karadeniz’de Sinop, Artvin, Ardahan...
- Burada HDP’nin oylarına da işaret edeyim.
Seçimlere girmediği illerde Cumhur İttifakı’na HDP’den kayan oylar bu sonuçta azımsanmayacak katkıdır.
Ama...
Kürt oylarının HDP talimatıyla yönlenmediğini gösteren hatta vurgulayan bir gerçek de özellikle doğu ve güneydoğu da
AK Parti’nin kazandığı belediyelerdir.
Kazanamadığı yerlerde ise oylarını yükseltmiş olmasıdır.
- “Beka sorunu” faktörü AKP’den MHP’ye küçük oranda da olsa kaymalar yapmış görünüyor.
“Milliyetçilik” temeli üzerine kurulmuş MHP için bu normal.
Ayrıca...
AK Parti ile MHP arasında karşılıklı geçirgenlik yadırganmamalı.
- Bu seçimlerin iktidar
değiştirmeyecek olması nedeniyle seçmenlerin bir kısmı
AK Parti’ye özellikle ekonomik durum nedeniyle bir işaret mi
verdi sorusu üzerinde düşünmek gerekir.
Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul’dan Ankara’ya uçmadan önce “Önümüzde
4 buçuk yıl
kesintisiz,
seçimsiz icraat süreci var. Reformlara
ve güçlü
ekonomiye
yoğunlaşacağız” dedi.
- Millet İttifakı’nın kazanımları için HDP oyları katkısının yanı sıra “pozitif kampanya” faktörüne de işaret etmekte fayda var.
Özellikle büyükşehirlerde... Zaten pozitif kampanyanın daha fazla getirisi olduğu bir siyaset gerçeğidir.
- Evet...
Yazının sonuna geldiğimde İstanbul’da Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında nefes nefese bir durum vardı.
Oy farkı 4 bine düşmüştü. Ama 23.30’dan itibaren AA veri akışının saatlerce donması nedeniyle İstanbul’da kazanan henüz -tam- belli değildi.
- Bu seçim sonuçlarından sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konumunu sağlamlaştırdığını da söyleyebiliriz.
....................
Milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.