TÜRKİYE’nin girişimiyle “kırmızı”ya giren PYD -eski- eş başkanı Salih Müslim Çekya’da yakalandı. Gözaltında.
Çekya Salih Müslim’i Türkiye’ye verecek mi?
Bu sorunun “cevap bileşenlerinde” o kadar çok “etki unsuru” var ki tahminde bulunmak zor.
***
Ama...
Eğer böyle bir “teslim” gerçekleşirse, bunun “getiri tahlili” yapılabilir.
Cumhurbaşkanı seçimi ve genel seçimlerde, hatta, daha önce kurulacak yerel seçim sandıklarında AK Parti oylarına tramplen olacağı kesin.
Daha önce Abdullah Öcalan’ın Afrika’da paketlenip, alanda bekleyen özel uçaktaki Türkiye güvenlik güçlerine teslimini hatırlayın.
Bunu yapan CIA idi.
Dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit ABD’nin bu “bayram seyran değilken gelen enişte öpücüğünün nedenini” anlayamadığını söylemişti.
İlk seçimde başında bulunduğu DSP’nin oyları patlama yapmıştı.
ABD’nin “içine Öcalan’ı koyduğu hediye paketi” ile beklediği, “Irak harekâtının Türkiye’nin Güneydoğu sınırından yapılmasına yeşil ışıktı.”
Ecevit bu paketle yeniden girdiği seçimden yeniden başbakan olarak çıktı.
ABD’nin beklediği “yeşil ışığı yakmayacağı” anlaşılınca “ipi”, Kemal Derviş’in “Türkiye ekonomisi seçime hazır” açıklamasıyla çekildi.
Umut rotasını yeni kurulan AK Parti’ye çevirdi ABD.
***
Salih Müslim Türkiye’ye “hediye paketi” olarak verilirse...
AK Parti oylarında ciddi sıçrama yaptırır ama karşılığında beklenti ne olur?
Bilemiyoruz.
Salih Müslim artık PYD’de pırıltısını kaybetmiş olduğu için “feda edilebilir biri” konumunda.
Aslında çok sayıda sivil yurttaşımızın ölümüne neden olan üç canice eylemin sorumlusu olarak hakkında “yakalama kararı” bulunan bir “kriminerin” Türkiye’ye teslimi hukukun -doğal- gereğidir ama maalesef uluslararası ilişkilerde hukuku bazı güçlü “süper büyük” eller yoğurup istediği şekle sokabiliyor.
Çekya’da da hukukun zehirlenmesi ihtimal dışı değil.
ABD’nin eli uzun...
Çekya’nın üyesi olduğu AB lokomotifleri Fransa ve Almanya da devreye girebilir.
Salih Müslim’in yargı önüne çıkmasını erteleme kararı kuşkuları artırdı.
***
Dünyada “terör” tanımı üzerinde tam bir anlaşma henüz yok.
Ancak...
Bir “ölçüt” ağırlıklı...
O da “örgütün sivilleri de hedef alması...”
Salih Müslim dosyasında Türkiye işte bu ölçüt üzerinden yürüyerek sonuç almaya odaklanmalıdır.
PYD’nin Türkiye’de koyduğu üç canice eylemde çok sayıda sivil yurttaşımız hayatını kaybetti.
Dosyada bu cinayet eylemleriyle Salih Müslim’in başında bulunduğu PYD arasındaki ilişki için “kanıt” ya da “kanıta” yakın “karineler” net olarak ortaya konarak Avrupa kamuoyuna görüntüleriyle sunulmalıdır. Kamuoyu kazanılmalıdır.
Bu takdirde Çekya üzerinde ciddi baskı oluşabilir.
Yani...
“Hukuk” yanında “medya” ve bunlar üzerinden diplomasinin sonuç alma operasyonu...