Resim, şiir, müzik harmanı
BU haftaki Şeffaf Oda konuklarım Deniz Çakır, Ebru Ceylan ve Melek Mosso.
52 edebiyatçının hayat hikâyeleri resimle buluştu.
Ressam Ebru Ceylan, Türk edebiyatının en önemli isimlerini tuvalinde yansıttı.
Resimleri çizdikten sonra bir arkadaşı “Bu resimler konuşuyor” demiş ve “Konuşan Resimler” fikri doğmuş.
Ebru Ceylan, kolları sıvayıp her eserine o edebiyatçı için metinler yazmış.
Her yazıyı da ünlü bir isim seslendirmiş.
Ve böylece “resimler konuşuyor.”
Sergide kulaklıkla dinleniyor.
Serginin adı “Edebi Ebedi.”
TEMA iş birliğiyle konuşan resimlerden sağlanan gelir, kurulacak “Edebiyat Ormanı” için...
Ardından 10 bin çocuk okutulacak.
Ebru Ceylan Cambridge mezunu.
“Kültür Ekonomisinde
İş Geliştirme” Direktörü.
***
Deniz Çakır, Tomris Uyar’ın hayatına, eserlerine, hayat hikayesine sesiyle can vermiş.
O, zaten ezelden bir Tomris Uyar hayranı.
“Tomris Uyar’ı nasıl seçtin?” diye soruyorum: “Biz birbirimizi seçtik” diye yanıtlıyor.
Ebru Ceylan da Tomris Uyar’ın hikâyesini yazarken “Hep Deniz’i düşündüm, ona göre yazdım” diye ekliyor.
Deniz “Birçok şeyden vazgeçerim ama şiirden asla” diyor.
Deniz, Hacettepe Tiyatro mezunu. “Hayatının asıl vazgeçilmezi tiyatro.”
***
Ve diğer Şeffaf Oda konuğum Melek Mosso. Güzel ses, derin yorum.
Ayten Alpman’ın ses rengi var onda. Retro tınısı…
İlk bestesini 7 yaşında yapmış. Hem de “arabesk” bir şarkı: Adı “Beyaz Gelinlik...”
Babasının hatıra defterindekilerle başlamış Melek’in şiir tutkusu...
9 yaşında bağlaması olmuş. 14 yaşına kadar belediye konservatuvarında bağlama çalmış.
Melek, Adnan Menderes Üniversitesi Müzik Öğretmenliği mezunu.
MUTFAĞIN ZEUS’UNA DOKUNMAK
DÜNYADA “Şeflerin Şefi” diye taçlandırılan Paul Bocuse’ü kaybettik.
Mutfak mitolojisinin Zeus’uydu.
Tanışmış ve sohbet etmiş olmak “güzel anılar galerimde” çok özel yere sahip.
Onun adına yapılmakta olan Dünya Şefler Yarışması “Bocuse d’Or (Altın Bocuse)” heyecanına bir
Türk şefi de katılacak.
Dünyanın en büyük gastronomi fuarlarına imza atan “Sirha İstanbul” ülke elemelerinde birinci olan Şef Mutlu Şevket Yılmaz şimdi de Torino’daki Avrupa finaline hazırlanıyor.
20 yarışmacı şef arasında ilk 10’a girerse Ocak 2019’da Lyon’da düzenlenecek dünya finaline katılabilecek.
***
Böyle bir yarışmaya hazırlanmak çalışma maratonu gerektiriyor.
Sponsor Metro tarafından yarışma mutfağının
bire bir aynısı yapıldı.
Mutlu Şef, komisi Kıvanç Karagöl ve koçu, gastronometro eğitmen şefi Vedat Demir ile o yarışma mutfağında antrenman yapıyor.
Daha önce Bocuse d’Or kazananlardan ve Michelin yıldızlı şeflerinden gastronometroda hazırlık eğitimleri alıyor.
Her biri küresel ünü olan şefler. Yarışma 5 saat 35 dakika sürecek. Yani...
5 buçuk saat mutfakta lezzet üretecekler.
Domates dolması, coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağı, Ödemiş patatesi ve Türkiye’ye özgü malzemeler kullanacak.
Geride kalan hafta bu lezzetlerden tadımdaydık.
Mutlu Şef yürekten alkış aldı.
Başarılar diliyorum.
YAZ MEKÂNLARI
TÜRKİYE’nin lezzet ve eğlence mekânları için “referans” olmaya yıllar öncesinden imza atan Gecce jürisi toplandı.
Bu kez “yaz mekânları”na “reyting” vermek için.
“Ulus 29”un devamı yeni adıyla “29”daydık.
Yeni menüde 29’un geleneksel lezzetleri de korunmuş.
Gecenin bir saatinde hem tadım hem de bu yaz için mekân değerlendirmeleri
yaptık.
Tabii özenle...
Yaz programınızı yaparken “Gecce” rehberiniz olsun.
DÖVÜŞ SANATINDA KADIN KOÇ
Çok sevdiğim bir “biyografik belgesel” serisi. Adı “Bu Kızın Öyküsü.”
Kadınlara hayallerini gerçekleştirmesi için ilham vermeyi amaçlamakta.
9 farklı genç kadın hikâyeleri, 15 dakikalık bölümler halinde Blu TV ekranlarına getirildi.
Her biri başarı öyküsü.
Örneğin...
İtfaiyeci Hülya Doğan...
Balon pilotu Süreyya Karagöz...
Milli paralimpik atlet Tuğçe Akgün...
31 Mayıs’ta son bölüm yayınlandı.
Bu kez Kick Box - Muay Thai antrenörü Gözde Mimiko Türkkan’ın öyküsünü izledik.
Bir tür Uzakdoğu dövüş sanatının felsefeyle harmanlanışı...
Çok çetin bir yetişme sürecini gerektiriyor.
Ancak kadının gücü için umut ve cesaret veren simge olarak da görülebilir Gözde.
Kendi dönüşümünü tamamladıktan sonra çevresini de dönüştürmeye yönelmiş BoMoVu (Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareket Ağı) çatısı altında misyon yüklenmiş.
Farklı bedensel ihtiyaçları olan gruplara yönelik projeler geliştiriyor, kendilerini ifade etmeleri ve içlerindeki gücü keşfetmeleri için katkı sağlıyor.
Bu belgesel raflarda da yerini almalı.
