Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Libya’da ABD ve Batılı müttefiklerinin yaptıkları yanlışı, Suriye’de de tekrarlamaktan kaçınmaları gerektiğini” söyledi.
Libya’da çatışmaların “iç savaşa” dönüştüğü süreçte ABD’nin başını çektiği müttefikler “Günahsız siviller, çocuklar, kadınlar öldürülüyor” gerekçesiyle silahlı müdahalede bulunmuşlardı.
O zaman “Başbakan” olan Putin “sivilleri kurtarmak için yapılan bu silahlı müdahale ile daha da fazla sivilin ölmesine yol açılıyor” diyordu.
***
Ancak...
Libya dosyası ile Suriye dosyası arasında önemli iki fark var.
Libya’ya silahlı müdahale “BM Güvenlik Konseyi kararıyla” gerçekleşmişti.
Suriye’ye “Duma’da kimyasal silah kullanılarak, kadınlar, çocuklar, siviller öldürülmekte” gerekçesiyle toplantıya çağırılan BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya “veto” kullandı.
Karar alınamadı.
ABD ve Batılı müttefikleri bu kez “uluslararası hukuka dayanmak” olanağına sahip değil.
İkinci bir husus ise Güvenlik Konseyi’nde Rusya temsilcisinin “veto” hakkını kullanmaması, “çekimser” kalmasıydı.
Libya’ya silahlı müdahale kararı bu sayede alınabilmişti.
O süreçte Cumhurbaşkanı olan ve -Putin ne derse onu yapar diye bilinen- Medvedev’in talimatıydı bu “çekimser oy” tavrıyla Güvenlik Konseyi’nden müdahalenin önünü açan karar alınabilmişti.
Putin ve Medvedev’in araları açılmıştı.
***
Karşılıklı demeçlerle aralarındaki ihtilaf dışa vuruyordu. (*)
Putin Libya’ya Batılı güçlerin müdahalesi için şöyle diyordu.
Bu da bana Orta Çağ’da Haçlılara çağrı yapılmasını anımsattı, birilerinin belirli bir yerlere bir şeyleri kurtarmaya gitmelerini ........... Birleşik Devletler’in başka ülkelerin sorunlarına karışma noktasında politikası devamlı olma eğiliminde. Clinton zamanında Yugoslavya’yı, Belgrad’ı bombalamışlardı.
Bush Afganistan’a birliklerini sürdü. Ardından Irak’a aynı şekilde. Irak yönetimi tamamıyla tasfiye edildi, hatta Saddam Hüseyin’in çocukları bile öldüler.
Şimdi de Libya. Sivil nüfusun korunması bahanesi altında bombalanan bölgede ölenler gene sivil nüfus oluyor.
Nerede mantık ve vicdan?!
Putin’in bu söylemine karşı Medvedev sahne aldı:
Medeniyetler çatışmasına neden olabilecek ifadeleri kullanmak hiçbir durumda kabul edilemez.
“Haçlı Seferleri” vs. gibi. Aksi takdirde, her şey şu an olduğundan dahi çok daha kötü sonuçlanır.
Bunu herkes hatırlamalı.
Ve Medvedev son okunu da hedefe gönderdi.
“Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı bilinçli olarak kullanılmadı...”
***
Trump’ın “tweet füzelerine” rağmen ABD-Rusya arasında tansiyon düşme eğiliminde.
ABD’nin bürokrasi altyapısı Trump’ın şimdilik “arkasını topluyor” gibi görünmekte.
Rusya ise “devletin resmi isteği üzerine Suriye’ye kuvvet göndermiş olduğu” gerekçesiyle uluslararası hukuk zemininde ayağını sağlam basıyor.
ABD güçlerinin Suriye’deki ayağı ise meşru zeminden yoksun.
Bu arada Türkiye iki süper arasında dengeyi gözeten hassas çizgide başarılı ve arabulucu rolünde.
***
(*) RUSYA’YI AYAĞA KALDIRAN LİDER - Cenk Başlamış ve Okay Deprem