Mustafa Koç ödülleri
Sevgili Mustafa Koç’u geçen yıl kaybetmiştik.
Koç Grubu’nun başında büyük başarılara imza attı.
İş hayatının yanı sıra sporun her dalında vardı. Golf, atlı sporlar, kayak, su kayağı, dalış, otomobil yarışı... Hepsinde de iyiydi.
Dürüst ve net karakterini yansıtarak sporun centilmenlik özünü içselleştirmişti. Onu her yıl anmak için adına düzenlenen yarışma da “spor” alanında oldu.
.....................
Haftanın başında Four Seasons Otel’in salonunda ilk yılın ödül töreni vardı.
Olimpiyatların amatörlük ve centilmenlik ruhu ile örtüşen iki şampiyonumuza verildi
Mustafa Koç Ödülleri.
Paralimpik Oyunları-Dünya Şampiyonu milli okçumuz Gizem Girişmen’e ve ağır sıklet (125 kilo) Olimpiyat-Dünya Şampiyonu milli güreşçimiz Taha Akgül’e ödüllerini merhum Mustafa Koç’un eşi Caroline Koç verdi.
Şimdi bu fotoğrafın arkasındaki “duygulara” geçelim.
Önce... Çok zarif, sade şık, abartılmamış ama etkileyici ortama işaret edeyim.
Mustafa Koç’un spor yaşamındaki rengârenk paleti yansıtan bir video...
UEFA Şampiyonlar Ligi Marşı’nın bestecisi olan Tony Britten’in bu Mustafa Koç Spor Ödülü için bestelediği özel müzik. Parçayı bizzat Britten’in yönetmesi.
Dünya Atletizm Federasyonları Başkanı Lord Sebastian Coe’nin “Olimpiyat ruhuna ve centilmenliğe” göndermelerle yaptığı konuşma. Caroline Koç’un açılış konuşması.
Ve... Ödüllerini aldıktan sonra her iki şampiyon milli sporcumuzun, içten, alçak gönüllü, sosyal sorumluluk bilincini yansıtan duru, mantık dokusu sağlam, düzgün Türkçeyle örülmüş konuşmaları...
Bütün salon ayakta alkışlıyordu.
Gözler bulutlanmıştı. Yanaklardan süzülen damlaları da gördüm.
Nur içinde yat sevgili Mustafa.
Şeflere altın fırsat
Paul Bocusse “Şeflerin Şefi” diye anılır. Yerküre mutfaklarının “efendisidir.” Bu yıl Türk şefleri için gene harika bir fırsat. Dünya “Bocusse d’Or (Altın Bocusse) Şefler Olimpiyatı’na” katılmak üzere Türk şefleri yarışacak. 5 kıtada ve 63 ülkede şef mirasının çeşitliliğinin kutlandığı ve mutfağın genel yaratıcı zenginliğinin vurgulandığı etkinliğin İstanbul ayağı “Sirha Lyon” tarafından düzenleniyor.
Sirha İstanbul gastronomi sektöründe en büyük fuar organizasyonu. 16-18 Kasım’da İstanbul’daki dünya ve Türkiye mutfakları buluşmasının bu 5’incisi. 400 markanın katılacağı 13 bin profesyonelin ziyaret edeceği bu etkinlik İstanbul Kongre Merkezi’nde. Türkiye’nin mutfak zenginliklerinin yanı sıra tanıtımı için de önemli bu buluşma.
Ayrıca “pasta şeflerinin olimpiyatı” olarak nitelenen “Dünya Pastacılık Kupası (Coupe du Monde de la Patisserie)” finaline de Türkiye’de kazanacak pasta şefi katılacak. Şeflerimiz uluslararası platforma çıkacak. Elbette Türkiye mutfağının özgün lezzetleri de dışarıdan gelecek şefler için ilginç deneyimler oluşturacak. Sirha’nın Lyon’da konuğu olmuştum. Lyon demek orada doğan ve hâlâ dünyanın en ünlü restoranı olarak çekim merkezi niteliğindeki mutfağında yer aldığı Paul Bocusse demek.
Kentin her yerinde Paul Bocusse heykelleri... Gördüğüm en büyük çeşitliliği yansıtan Lyon’daki gıda pazarının adı da Paul Bocusse. Bunca küresel şöhrete rağmen güler yüzlü, sevecen, mütevazı bir mutfak sanatçısı. Konfüçyüs boşuna “Tevazu erkeğin mücevheridir” demiş değil.
1 günlük “RR” beyliğim
Geçen hafta “Kralların otomobili” diye anılan üstü açılabilir “RR (Rolls Royce)” kullandım. Hem de öyle birkaç saat değil. 1 gün 1 gece bende kaldı. “Kelimelerin yetersiz kaldığı bir keyif.”
...................
Önce rengiyle başlayayım. 1913’te ilk İspanya “Grand Prix” yarışını kazanan Don Carlos de Salamanca’nın kullandığı RR benim kullandığım renkteymiş.
Onun anısına “Salamanca Blue (Salamanca mavisi)” adı verilmiş daha sonraki yıllarda yapılan o renkteki RR’lere.
Renk deyip geçmeyin. Alıcılarına çok sayıda renk çeşidi sunuluyor.
Fakat “bespoke” denilen ve alıcının tanımladığı özgün renkte RR’ler de üretiliyor. Örneğin ünlü otomobil koleksiyoneri Michael Fux önce o güne kadar yapılmış en kişisel RR’ye kendi isminden esinlendirerek “fux mavisi” rengini verdirtmiş. Sonrası bir özgün renkte RR daha. Geçtiğimiz yıl “Pebble plajını” ziyaret ettiği sırada çimde bir çiçek bulmuş. O çiçeğin fuşyaya benzeyen renginde bir RR ısmarlamış. Araç yapılmış ve teslim seremonisi Pebble plajında yapılmış. (Şimdiye kadar Fux 10 kişiye özel RR yaptırmış.)
...................
Yıl 1904... Henry Royce adlı bir İngiliz elektrik mühendisi kullanmakta olduğu otomobilin arızalarından öylesine bıkmış ki hiç arıza yapmayacak bir otomobil yapmaya karar vermiş. Charles Steawart Rolls adlı bir işadamıyla Noel akşamı ortaklık anlaşması imzalamışlar. Bütün otomobil dünyasına çok güzel bir Noel hediyesi olmuş bu.
1906’da yapılan o ilk “Silver Ghost (gümüş hayalet)” 800 bin kilometre yaptığı halde saat gibi çalışıyor. Rolls Royce İngiliz kraliyet ailesinin, Japon imparatorluk ailesinin, kralların aracı... Japon İmparatoru’nun özgün RR’sinin tavanı kiraz çiçekleri işlenmiş Japon ipeğiyle kaplıymış.
Bana gelince... Halimin tarifi; “Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın.”
“Acaba” diyorum bir “Güneri Cıvaoğlu mavisinden mi ısmarlasam (!!)”
