Arjantin’de yapılacak “G-20 Zirvesi”, açıklanan resmi gündemi bir yana, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman damgasını taşıyacak, CIA’nın “Kaşıkçı cinayeti ile ilişkisini” rapor ettiği, Washington Post gazetesinin “Kaşıkçı cinayetinin azmettiricisi olduğunu” yazdığı...
ABD ve dünya medyasını topa tuttuğu Muhammed bin Selman (MbS) ülkesini temsilen G-20 Zirvesi’nde “itibar podyumuna” çıkacak.
Neden “itibar podyumu?”
...................
Çünkü...
- “Bu toplantıda Suudi Arabistan’ı temsil edeceği için ülkesinin yargısında aklanmış olduğunun mesajını verecek.”
- “Gelişmiş 20 ülkenin liderleriyle aynı masada yer alarak meşruiyet statüsünü vurgulayacak.”
- “Liderlerle ikili görüşmeler de yapacak. “
Örneğin ABD Başkanı Trump ve Rusya Başkanı Putin’le ikili görüşme programları kesinleşti.
Diğer G-20 liderleriyle de ikili görüşme randevuları şaşırtıcı olmaz.
Dün Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmek istediğini” söyledi.
....................
“Karar elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın ama görüşmemesi için bir engel yok” dedi.
G-20 liderleriyle dünya meselelerini konuşan, ikili görüşmeler yapan Muhammed bin Selman için bir de cinayetin işlendiği ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmek herhalde bu yaşamının en büyük beklentisidir.
Bir hukukçu olarak “yargı önünde suç kesinleşme-dikçe kimsenin suçu ilan edilemeyece-ğini” daha Kaşıkçı cinayetinin ilk günlerinde yazmıştım.
Bu nedenle, G-20 liderlerinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan devletini temsilen toplantıya katılan Veliaht Prens’le görüşmeleri olabilir.
Muhammed bin Selman Arjantin podyumunda yürüyerek “itibar görüntüsü” çizebilir.
Ama...
Kaşıkçı cinayeti adil yargıda bütün boyutlarıyla, bütün uzantılarıyla aydınlanmadıkça, bu görüntü “gerçek itibara” dönüşebilir mi?
....................
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu CNN Türk’e yaptığı açıklamada, “Kaşıkçı cinayeti için Birleşmiş Milletler’de 3 bölümün rapor hazırladığını” söyledi.
Yani...
Bu vahşi cinayet uluslararası alana çekilmekte.
Ancak...
BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin vetosuyla karşılaşarak soluğunun kesileceği şimdiden söylenebilir.
BM’nin Güvenlik Konseyi dışında kendi kanallarında üreteceği bir süreç de ne kadar etkili olabilir ki?
....................
İnsani değerler, ileri demokrasi, saf adalet için büyük umutlarla girdiğimiz 21. yüzyıl ne yazık ki ilk çeyreğiyle art arda hayal kırıklığı örnekleri yaşatıyor.
Paranın, kabadayılığın küresel egemen oluş acıları iliklerimize işliyor.
