Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

REFERAN-DUM kampanyalarında “stratejiler” açıklanmadı.
Tarafların “artıları” ve “eksileri” kampanyalarının eksenlerini belirleyecek.
...................
Önce...
“EVET” tarafı.
AK Parti “siyasi istikrarı” temsil ediyor.
Yaklaşık 15 yıldır aynı parti, aynı iktidar...
Çok partili demokrasi tarihinin “rekorudur” bu.
Ama...
İkide bir yıkılan, “yazboz” tahtası gibi koalisyon hükümetlerini toplum unuttu sayılır.
Hele...
Orta yaşa yakın seçmen “pamuk ipliğine bağlı” fiskeyle kopan o “yamalı bohça” koalisyon hükümetlerini yaşamadı bile.
Bu bakımdan “istikrar” söylemi AK Parti için -ilk yaklaşımda- “artı” gibi gözükmeyebilir.
HHH
Ne var ki daha 2 yıl önce 7 Haziran seçimleri hafızalarda tazeliğini sürdürüyor.
7 Haziran’da seçmen bunca yıl sonra ilk kez “tek başına iktidar” vermedi AK Parti’ye...
Sonra ne oldu?
Muhalefet partileri Meclis’te çoğunluğa sahip oldukları halde aralarında anlaşıp kendilerinden bir Meclis Başkanı bile seçemediler.
Ve...
Haftalarca uğraşıldı ve bir “ortak hükümet” de kurulamadı.
Sonunda...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “genel seçimleri yeniletme” kararı aldı.
1 Kasım’da sandıklardan bir kez daha AK Parti “tek başına iktidar” olarak çıktı.
7 Haziran’dan 1 Kasım’a AK Parti oyları yüzde 9 artmıştı.
Bu “yüzde 9 oy oranı” halkın “istikrar isteyişini” temsil eder.
“Damardan partili” seçmenden ayrı “ortada” da sayılabilecek seçmenin asgarisidir.
HHH
AK Parti referandum kampanyasında “hafızalardaki bu taze tecrübeye” göndermeler yapabilir.
Gerçi nisandaki referandum, iktidar belirlemeyecek ama “HAYIR” oyları daha fazla çıkarsa, bunun sonucunun “erken seçim olacağı” görünüyor/ telaffuz ediliyor.
Kurulacak sandıklardan ne çıkacağı belli olmaz.
Referandumda çoğunluk “HAYIR” demişse, gene 7 Haziran seçimlerindeki gibi bir “çözümsüz Meclis aritmetiği” mi?
AK Parti’nin başlıca artısı bu.
......................
İstikrar arayan -yukarıda değindiğim- asgari “yüzde 9’luk seçmen” CHP ve “HAYIR”cı bloğun da umudu.
Nisan referandumu bir “genel seçim” değil.
“HAYIR” oyları daha fazla çıkarsa “iktidar” değişmeyecek; gene tek başına AK Parti hükümetleri sürecek.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı da öyle.
Yani...
Sandıklardan “HAYIR” çıkarsa siyaset gemisinin kaptan köşkünde değişiklik olmayacak.
O halde -asgari- “yüzde 9 istikrar kaygısı olan kesim” üzerine oynayabilir “HAYIR”cılar.
Böyle bir durum 1988’de yaşanmıştı.
Dönemin Başbakanı Turgut Özal “1989 baharında yapılacak yerel seçimleri 3 ay öne çekmek için” sandıkları kurdurmuştu.
CHP reklam kampanyasının kurmayı Mehmet Ural video kayıtlarıyla halkın nabzını tutmuştu.
Uzmanlarla yüz ve ses tahlilleri yaptığında “Halkın, hükümet sürsün, siyasi istikrar bozulmasın ama yerel seçimleri 3 ay öne almak için sandıkları kurdurması Özal’ın kaprisi, 3 ay sonra gidilse ne olur” gibi bir ruh halini okumuştu.
Kampanyayı bu psikoloji üzerine kurmuştu.
Özal sandıklarda kaybetmişti.
.......................
Bir not:
O dönemde Özal’ın kişisel karizması solmaya başlamıştı.
2017 Türkiye’sinde ise 15 Temmuz darbesini bastıran Erdoğan AK Parti oylarının üstündeki kişisel etkisini sürdürüyor.