23 Mart 1994...
Hukuk Fakültesi öğrencisi 23 yaşındaki Ana Mladiç intihar etti.
Belgrad’da yayımlanan “Kurir” gazetesi intihar sebebini “babasının Bosnalı Müslümanların katliamından sorumlu olduğunu öğrenince depresyona girdiği ve bir süre sonra da intihar ettiği” satırlarıyla açıkladı.
Ratko Mladiç Yugoslavya’nın eski Genelkurmay Başkanı’ydı.
Srebrenitsa da Bosnalı silahsız 8 bin 372 Müslüman erkeğin öldürülme emrini veren komutandı.
Ayrıca...
Saraybosna’nın kuşatılması, halkın öldürülmesi...
Sürgün...
Savaş ve insanlık suçları sanığı olarak Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı.
Diğer suçların yanı sıra soykırımdan müebbet hapse mahkûm olmuştu.
........................
İntihar eden kızı Ana Mladiç’in cenazesine katılmasına izin verildi.
Çok sıkı güvenlik çemberi içinde kızının mezarı başındaydı.
Başı önünde ağlıyordu.
10 binlerce masumun kanına girmişti.
Binlerce kız çocuğunun, genç kızın, delikanlının celladıydı.
Merak etmişimdir...
Sadece kızı için mi ağlıyordu, yoksa günahkâr geçmişi için de mi?
........................
Dün Srebrenitsa soykırımının yıl dönümüydü.
300 Srebrenitsa kurbanı daha dualarla toprağa verildi.
24 yıl sonra hâlâ cenaze töreni garipsenebilir.
Oysa...
Soykırımın bir acı gerçeği de binlerce masum Müslüman erkeğin makineli tüfeklerle delik deşik bedenlerinin üzerinden iş makinelerinin, tarım makinelerinin geçirilmiş olmasıdır.
Ayrı ayrı parçaların, ayrı ayrı çukurlara topluca gömülmeleridir.
Parçaların ormanlara taşınıp gömüldüğü de dramın bir diğer devamı.
Yıllar içinde, kuşkulu yerler kazılıyor, öldürülen masumların kemikleri bulunuyor, DNA’ları bedeni tamamlayacak başka yerlerde bulunan kemiklerin DNA’larıyla karşılaştırılıyor.
Hâlâ Srebrenitsa’da katledilen 1000’den fazla Bosnalı Müslüman erkeğin cenazesi bulunabilmiş değil.
.........................
Srebrenitsa’da evlatlarını, yakınlarını yitirmiş olan Bosnalılar, kızının mezarı başında ağlayan -müebbet hapse mahkûm- kasap Mladiç’e “Tanrı’nın da ceza verdiğini” düşünmüş olmalılar.
Kızın günahı yok.
Babasının günahını taşıyamayacak kadar yeise düşmüş, depresyona girmiş, intihar etmiş.
Mladiç’in son kurbanı da “öz kızı olmuş.”
Katliamın bir diğer sorumlusu Karaciç de yakalandı.
O da cezalandırıldı.
........................
Fakat...
Vicdanların tatmin olmadığı bir sorumlu daha var.
Boşnak Müslüman erkeklere “Burada güvendesiniz, silahlarınıza ihtiyaç yok bize teslim edin” diyen ve sonrasında “sığınma kampını çeviren Sırp birliklerine silahları alınmış insanları teslim eden” Hollandalı BM Barış Gücü Kamp Komutanı’ndan söz ediyorum.
8 bin 372 canı Sırp kasaplarına ve onun katil askerlerine teslim edip kendi askerlerini kamptan çekerek uzaklaşan Hollandalı komutan acaba “Böyle olacağını bilemezdim” diyerek kendini vicdanlarda aklayabilir mi?
........................
Srebrenitsa’da ve Bosna’nın tümünde Sırp katliamıyla can veren bütün Bosnalılara Allah’tan rahmet, ailelerine, “anne tarafından soydaşlarıma” başsağlığı diliyorum.
Dünyanın her tarafında işlenen insanlık suçlarını lanetliyorum.