15 Tem-muz darbe girişimi...
Darbenin merkezi Akıncı Üssü’ndeki güvenlik kameraları bazı sivilleri gösteriyor.
Bunlardan biri Adil Öksüz, diğeri Kemal Batmaz.
Öksüz yakalandıktan sonra kaçabildi.
Batmaz ise yargılanmakta.
“O gün civarda arsa bakmaya gittiği, FETÖ’yle ilişkisi olmadığı” gibi trajikomik ifadeler veriyor.
Daha da ileri giderek, “2014 sonu, 2015 başı itibarıyla Fethullah Gülen Hareketi’ni terör örgütü olarak görmeye başladım... Dolayısıyla, Fethullah Gülen de terör örgütünün başıdır ve teröristtir” diyor.
......................
Dün Sedat Ergin Hürriyet’te çok önemli bir kanıtı yazdı.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı tarafından, Türkiye Emniyeti’ne gönderilen 08.09.17 tarihli belge şöyle:
Kemal Batmaz 1 Ocak 2016 tarihinde ABD’ye gidiyor.
Pasaportunda ABD’ye çok sık gidip geldiğinin görülmesi üzerine şüphe yaratıyor.
Havaalanında gümrük ve sınır muhafaza memurları tarafından sorgulanıyor.
Söyledikleri için özel bir zabıt tutuluyor ve sisteme kaydediliyor.
“Nerede ikamet edeceği” sorusuna, “ilk akşamını Newark New Jersey”deki Riviera Oteli’nde geçireceği, daha sonraki zamanında “Pensilvanya’daki İmam Muhammed Fethullah Gülen’in yanında kalacağı” cevabını veriyor.
Zabıt daha uzun...
Ancak son satırını yansıtayım.
“Şahıs, daha sonra herhangi bir olay olmaksızın serbest bırakılmıştır.”
........................
Şimdi... Bakınız...
Kemal Batmaz “2015 başı itibarıyla Fethullah Gülen ve örgütünü terörist olarak göremeye başladığını” söylemiş ifadesinde ama Amerika’daki ifadesinde “Pensilvan-ya’daki Fethullah Gülen’in yanında kalacağı ifadesinin tarihi ise 1 Ocak 2016.”
1 yıl önce “terör örgütünün başı olduğunu anlamış” ama aradan 1 yıl geçmiş, hâlâ onun Pensilvanya’daki ikametgâhında kalmaya gitmiş.
Savcı “Hepsi bu kadar, sanık sizin” desin yeter.
Çünkü...
Tek bir belge zaten her şeyi ortaya koyan karine.
.......................
Buradan -babası Ertuğrul kadim arkadaşım olduğu için çocukluğunu bildiğim- Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay hakkında “FETÖ silahlı terör örgütü yöneticiliğinden” iddianame hazırlanmasına geçeyim.
73 sayfalık iddianamede istenen ceza 30 yıla kadar hapis!
Burak özel okullarda eğitim aldı.
Cemaat evlerinde kalmaya, abilerin himayesine hiç ihtiyacı olmadı.
Sözcü’nün başyazarı, dostum Rahmi Turan dün şöyle yazdı.
“Ben Burak Akbay’ı doğduğu 1971 yılından beri tanırım. Ailece tanırız. Hayatının her safhasını bilirim. Yaşamı boyunca Fetö’nün suratını bile görmemiş, onunla telefonda bile tek kelime konuşmamış bir insanın ‘FETÖ’nün yöneticisi’ olarak suçlanması acıdır, vicdanları yakan, kalpleri kanatan bir olaydır. Delil mi, kanıt mı, belge mi dediniz? Bunların hiçbiri yok.”
......................
Kadri Gürsel’den sonra “adları bu örgütle yan yana gelemeyecek” diğer tutuklu Cumhuriyet’çilerin de serbest bırakılmaları şaşırtıcı olmaz.
Cumhuriyet mensupları, diğer bazı -gerçek- gazeteci tutuklular ile Burak Akbay’ın “FETÖ davalarına dâhil edilmeleri” sadece 15 Temmuz yargılamalarının ciddiyetine gölge düşürür.