Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

TÜRKİYE seçimlere kilitlendi.

Yerel seçimlerin yapılacağı mart sonuna kadar bu içe dönüş tavrı da yoğunlaşacak.

Ancak...

Bu süreçte sınırların dışında önemli gelişmeler olacak hatta bir süredir oluyor.

.....................

Abdullah Öcalan’ın, avukatıyla -henüz yalanlanmayan haberlere göre- ABD’nin Ortadoğu’daki beyinlerine haber gönderdiği konuşulmakta.

Çok dikkat çekici bir mesaj bu.

“Bizim için merkez Kandil değil, artık Suriye’dir...”

Ve...

Kendisini temsil edeceği izlenimi veren bir de isim veriyor: “Şahin Cilo...”

Haberin Devamı

Ve bu mesajdan hemen sonra ABD Kandil’deki 3’lünün başlarına ödül koyduğunu ilan ediyor.

Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan artık ABD’nin “persona non grata (istenmeyen adamları)...”

.....................

Kandil’in 3’lüsüne “wanted (aranıyor)” afişi bastığında Türkiye’de “ABD’nin ayak oyunu... PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD’yi, SDG’yi silahla donatıyor ama PKK’nın 3 büyüklerinin başlarına da -güya PKK’ya karşıymış gibi- ödül koyuyor” yorumları yapılmıştı.

Ama...

Göstermelik de olsa başlarına ödül konulan Kandil üçlüsü için Abdullah Öcalan’ın “dışlama mesajı” olaya ciddiyet boyutu getirdi.

Daha önceleri Öcalan’ın çağrılarını, tavsiyelerini kulak ardı eden Kandil’deki yöneticiler şimdi İmralı tarafından bir bakıma cezalandırılıyor mu?

“İntikam soğuk yenen yemektir” söylemi, intikam için beklenmesi ve zamanın kollanması gerçeğini yansıtmaktadır.

.....................

Sadece ABD değil...

Talabani’nin partisi de PKK’nın Süleymaniye’deki bürosu için karşı tavır koydu.

.....................

ABD’nin bütün bunlar işine gelmekte.

Türkiye’yle masa müzakerelerinde şöyle diyebiliyorlar:

“Görüyorsunuz, ülkenizde terör eylemleri yapan, 10 binlerce insanınızı öldüren PKK’nın yöneticilerinin başlarına ödül koyduk.

Suriye’deki PYD, SDG onların yönetiminde değil.

Türkiye’ye karşı hareketleri olamaz, kontrolümüz altındalar.”

İnandırıcı değil.

Diplomasideki “bla blalar...”

......................

Öte yandan, ABD’ye göre artık “Türkiye, Rusya, İran’dan oluşan Astana sürecinin fişini çekme zamanı geldi. Artık Birleşmiş Milletler’in İsviçre’deki inisiyatifiyle Suriye sorunu çözüme götürülmeli.”

Haberin Devamı

Bunların arkasında yatan hedef şu: Suriye’nin 3’te 1’i büyüklüğündeki su ve enerji kaynaklarını elinde tutan, Fırat’tan Irak sınırına kadar uzanan coğrafyada PYD özerk yönetim ya da federe devlet olarak resmiyet kazanmalı.

Yerel seçimlere kadar bu sürecin hız kazanacağı görülüyor.

Türkiye “bunun kabul edilemez olduğunu” her vesileyle vurgulamakta.

Ancak...

Diplomaside masadan öncesi ve masadan sonrası için “silah” caydırıcıdır.

Türkiye bu “caydırıcılık kartını” nasıl uygulayacak?

Sınır boyunca uzanan gözlem üslerinde dalgalanan ABD bayraklarına rağmen Fırat’ın batısında yaptığı gibi silahlı eyleme geçecek mi?

Ya da... Eyleme geçebileceğinin ciddi kararlılık algısıyla “caydırıcı” olacak mı?