Bir yılbaşı günüydü.
Bülent Ecevit çaya davet etmişti.
Ankara Oran Sitesi’ndeki mütevazı apartman dairesindeydik.
12 Eylül’ün yasak koyduğu liderlerle birlikte onun da siyaset yapma, seçilme hakkı referandumla kalkmıştı.
Demirel, Türkeş, Erbakan partilerine dönmüşlerdi.
Ecevit ise kapatılan CHP’nin yerine kurulmuş bulunan “SHP’yi aklından bile geçirmediğini ve yeni bir parti kuracağını” açıklamıştı.
Adı “Demokratik Sol Parti” olacaktı; “DSP...”
......................
Rahşan Ecevit ile birlikte “DSP kuruluş hazırlıklarını” anlatmışlardı.
Bülent Ecevit’in emekli maaşıyla posta pulları almışlar.
Türkiye genelinde güvendikleri isimlere tek tek mektup yazmışlar.
Onlardan bulundukları il ve ilçelerde örgüt kurmalarını istemişler.
Olumlu cevaplar gelmiş.
Süratle örgütlenmişler.
Bülent Bey’e “Neden SHP’ye hayır dediniz?” diye sorduğumda kesin kararlı olduğunu ortaya koyan şu cevabı almıştım:
“Eski CHP’den hiç kimseyi düşünmüyoruz. Yepyeni bir parti olacak.”
.....................
Aramızda şöyle bir konuşma geçmişti.
“CHP’ye en yüksek oyu kazandıran lidersiniz. Sizi bu kadar uzaklaştıran nedir?”
“1980’e geldiğimizde partime söz geçiremiyordum, dinlemiyorlardı, hizipçilik yapıyorlardı. O dönemin grubundan soğumuştum, aynı insanlarla tekrar bir arada olmam.”
Emekli maaşıyla posta pulları almak, emektar daktilo makinesinde yazılan mektuplarla tek tek, il il örgütlenme yapmak, hiç parasız seçimlere girmek bana -doğrusu- “şair Ecevit’in romantik hayali” olarak görünmüştü.
Ama...
İyi niyet, azimli çalışma, güvenilir dostlarla bu “romantik maya” tuttu.
Bir süre sonra DSP koalisyon hükümetinin en büyük partisi, Bülent Ecevit de Başbakan oldu.
.....................
DSP’nin CHP’den gelen belediye başkan adayları açıklandıkça filmi başa sardım ve yukarıdaki anımı yansıttım.
DSP’nin “kuruluş felsefesi” böyleydi.
Şimdi ise...
CHP’de belediye başkan adaylığı şansı verilmeyen CHP’liler DSP’den yerel seçimlere giriyorlar.
Haydar Yılmaz Ankara, Celal Doğan Gaziantep, Ali Acar Muğla, Mustafa Sarıgül Şişli, Handan Toprak Benli İstanbul Avcılar’dan DSP Başkan adayları.
Başka isimler de var.
DSP 50 il ve 300 ilçe de adaylar göstererek solda ikinci adres gibi...
Şansları ne olur?
Seçmende karşılığı olan Sarıgül gibi bazıları gerçekten iddialı.
Bu “ikinci adres DSP” durumu için eleştiriler de var, “haklılar” dedirten CHP yönetimi yanlışları da...
Bunlar ayrı yazı hatta yazılar konusu.
Ancak...
“CHP oylarından kaymalar” ve bu nedenle bazı “CHP kalelerinde” aradan “Cumhur İttifakı adayının” sıyrılma sonucu yaratır mı sorusu önemli.
Cumhur İttifakı’nın MHP geleneksel tabanında “İYİ Parti” sendromuna karşın “Millet İttifakı” CHP tabanında “DSP” sendromu mu?
