Önümüzdeki süreç siyaset tarihine “ittifaklar seçimi” daha doğrusu “seçimleri” olarak geçecek.
AK Parti-MHP ittifakı “Cumhur- başkanı” ve “Milletvekili” sandıkları için yapılmış olsa da “yerel seçimlerde” de “gönüllülük” ortak paydasında gerçekleşecek.
Örneğin...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Osmaniye’sinde” AK Parti aday göstermeyecek.
Başka il ve ilçelerde de karşılıklı “aday göstermemek jestleri...”
AK Parti-MHP ittifakı “net.”
Kafa karıştıracak bir durum değil.
....................
Ancak...
Diğer kanatta ittifak formül taslakları “sisler altında.”
“HDP” o kanatta problem.
AK Parti-MHP dışındaki partilerin hiçbiri HDP ile bir ittifak denkleminde yer almak istemiyor.
Ama...
HDP’nin “baraj altında kalması” ihtimali de göze alınamıyor.
....................
“Fikir jimnastikleri” diyebileceğimiz formül taslakları şöyle:
‘ HDP’nin “marjinal” oy potansiyeli olan bazı sol partilerle ittifak yaparak seçime gitmesi.
Yüzde 0.3, yüzde 0.5 oydan fazlasını alması düşünülemeyecek birkaç sol parti toplamı yüzde 1’e erişiyorsa bu bile önemli.
DYP’nin yüzde 10’dan bir tık aşağısında kalan oyla Meclis dışında kaldığı bir gerçek.
Bu durumda CHP seçimlere yalnız girer.
İYİ Parti de SP (Saadet Partisi) ile ittifak yapar.
İkisi de “sağda” oldukları için tabanlarında problem yaşamazlar.
.....................
İYİ Parti’nin geçtiğimiz pazar günü yapılan Büyük Kongre’sine birkaç satır.
TV’lerde -neredeyse- görünmeyen kongre beklenenden hayli fazla “iddia” ortaya koydu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve kurmayları için “umut verici” ilgi görüntüleri sergilendi.
Gerçi...
İYİ Parti karargâhında “yüzde 15 ve üzeri oy beklentileri” vurgulanmakta ama yüzde 10 barajı aşmak olasılığı için bir “özgüven” rüzgârının bu kongreyle estiği söylenebilir.
Eğer SP ile ittifak olursa vites büyütülmüş olur.
......................
Cumhurbaşkanlığı seçimine gelince...
Burada görüntüler daha net.
AK Parti-MHP ittifakının karşısında olan her parti birinci turda kendi adayını çıkaracak.
Hedefleri “Recep Tayyip Erdoğan’a birinci turda yüzde 50’nin üzerinde oy çıkartmamak sandıklardan. İkinci tura bırakmak.”
İkinci turda ise “Erdoğan’dan sonra en yüksek oyu alan adayda hepsinin oylarını -olabildiğince- birleştirmek.”
.....................
İkinci tura ya CHP’nin gösterdiği aday kalır ya da Meral Akşener.
Bu durumda CHP adayının “Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmaması” ihtimali ağır basacak gibi görünüyor.
CHP öyle bir aday göstermeli ki bir taraftan MHP ve SP için “oy verilebilir” profilini çizsin, diğer taraftan HDP için de “çok aykırı” olmasın.
Bunun için “demokratik kimlik” öne çıkmalı. ‘
....................
Akla “CHP’nin hem ittifak konusunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmesi hem de seçim ittifakı yapması nasıl oluyor?” sorusu geliyor.
Anayasa Mahkemesi bir iptal kararı vermezse, siyasetin gereği, çözümün elbette sandıkta aranmasıdır.
Bu durumda ittifak olasılığı da yedekte tutulur.
Bir de “ortak platform” olasılığı var ki...
Başka yazıya...