Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

TÜRKİYE ekonomisine dış saldırıların yanı sıra savunmasına karşı “zorlama senaryosu” apaçık ortada.
Birincisinde ilk dalgalar kırıldı.
Döviz kuru -nispeten- “sakinleştirildi” denebilir.

....................

İKİNCİSİ...
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzeleri almasıyla yükselen tansiyon aşağı çekilebilmiş değil.
ABD ve Batılı müttefiklerimiz Türkiye’nin istediği füze savunma rampalarını vermedikleri gibi, başka kaynaklardan ve özellikle Rusya’dan yaptığımız sipariş anlaşmasına tepkiler kreşendo yükselmekte.
Ve...
Fırat’ın doğusunda Irak sınırına kadar Türkiye’nin güneyinde PKK uzantısı bir “garnizon devlet(!)” oluşturmak, oraya mega silah yığınağı kurmak da başta ABD olmak üzere Avrupalı dostların fütursuzluğu.

Haberin Devamı

....................

İYİ haber ise...
“Teknofest” Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali ile Savunma, Havacılık ve Sanayii Fuarı Türkiye’nin savunma sanayiinde büyük aşamalar kaydettiğini ortaya koydu.
Türkiye ihtiyacının yüzde 60’ını “milli ve yerli üretimle” karşılamakta.
İHA, SİHA’lar.
Yerli helikopter.
Yerli tank.
Yerli zırhlı araçlar.
2020 sonrası hizmete girmesi beklenen savaş jeti.
Ve çok çeşitli ileri savaş sanayii silahları.
Atatürk “Mühimmatını kendisi yapmayan milletler payidar olamaz” demişti.
Atatürk’ün ne kadar gerçekçi tespitte bulunduğunu görmekteyiz ve bunun gereklerini yapmak konusunda ciddi, önemli gelişmeler sağlıklıdır.

.....................

HAFTA sonu Atilla Oral’ın yazdığı “ŞAKİR ZÜMRE - Türk Savunma Sanayii’nde öncü ilk Türk girişimcisi” adlı kitabı okudum.
1930’larda Polonya’ya 500 kiloluk uçak mermileri satıyormuşuz.
Yunanistan’a da...
Ordumuzun ihtiyacı olan silahların ve mühimmatın önemli bir bölümünü başta Şakir Zümre’nin Haliç’teki tesisleri olmak üzere Türk özel sektör savunma sanayii karşılıyormuş.
Uçak bile yapma aşamasına gelmiştik.
Bütün bunlar Türkiye’nin NATO’ya girmesiyle birlikte devre dışı kaldı.
“NATO standartları gereği Batı savunma sanayiinin üretimi kullanılmalı” gerekçesiyle, bizim tesisler bir bakıma infaz edildi.

Haberin Devamı

....................

ŞAKİR Zümre Bulgaristan Türklerinden.
Dedesi Osmanlı’nın ilk Meclis’inde üye.
Şakir Bey de Cenevre’de hukuk okumuş.
Dönüşünde Bulgaristan Meclisi’ne Türk azınlıkları temsilen henüz 28 yaşındayken milletvekili seçilen bir avukat/iş adamı.
Sofya’da ataşe olduğu dönemde Atatürk’le aralarında yakın dostluk kurulmuş.
Atatürk Ankara’da Milli Mücadele’yi yürütürken, Mareşal Çakmak’ın akrabası Fuat Bey ve Atatürk’ün yaveri Cevat Abbas gizlice Bulgaristan’a gönderilir.
Şakir Zümre aracılığıyla silah temin edilir ve Anadolu’ya gönderilir.
Cumhuriyet’ten sonra Şakir Zümre ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelir. Haliç’te harap haldeki eski “tapa fabrikasını” alarak onarır ve ilk “yerli milli silahları” üretmeye başlar.
Bu iş için Makedonya’da silah üretimi yapmış ve Anadolu’ya göndermiş olan Bukevski kardeşleri ve onların mühendislerini, ustalarını da İstanbul’a getirtir.
Birkaç yılın içinde Türk mühendisler ve ustalar yetişiyor, fabrikayı onlar yönetiyor.
O yıllarda Yunanistan’a 195 milyon liralık uçak bombası ihraç etmişiz.
Deniz Kuvvetleri için su bombaları da...
Tabii asıl imalatı Türk Silahlı Kuvvetleri için.
İlginç bir not...
Bu ve diğer milli-yerli fabrikalarda çalışan işçilerin mesaisi “askerlikten” sayılmaktaymış.
Devlet milli-yerli savunma sanayiine her bakımdan destek veriyormuş.

Haberin Devamı

......................

İHA’lara, SİHA’lara, yerli helikopterlere, tanklara, zırhlı araçlara geleceğin yerli milli savaş jetine bu kez 4 elle sarılalım, destek olalım.
Devlet hayatında da “hata” olur ama aynı hata “ikinci kez” işlenmemeli.