Çocuklara karşı “cinsel taciz” ve “cinsel istismar” ne yazık ki yüreklerimizi dağlayan bir artış sürecinde.
Şöyle ki...
Adalet Bakanlığı verilerine göre, “Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı son 10 yılda yaklaşık 3 kat artmış.”
Adli sicil kayıtlarına göre, sadece son 5 yılda çocuk istismarı dava sayısında artış oranı yüzde 50...
TÜİK verilerine göre, 2015 yılında Türkiye’de işlenen suçların yarıya yakını (yüzde 46) çocuklara karşı.
Her 6 erkek çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Bunların yüzde 70’i 18 yaş altı.
İstanbul çocuğa karşı suçlarda birinci...
Ve...
Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya sıralamasında 3’üncü.
Bunları “Adli Sicil kayıtları ve Adalet Bakanlığı” kaynakları referans gösterilen internet verilerinden yansıttım.
.....................
Sadece rakamlar değil, “her bir olayın özel iğrençlikleri” de kahredici.
Son olay “3 buçuk yaşındaki kızına cinsel tacizde bulunan canavar baba...”
Aklın, hafsalanın almayacağı bir habis ruh bu herifinki.
....................
Peki, ne yapılacak?
Herhalde böyle gitmemesi gerek.
Kesin olan budur.
Düşünün ki...
“Çocuk istismarı 3 kat artmış ama davaların yarıya yakını cezasızlıkla sonuçlanmış.”
Sadece “cezalandırıcı” değil, “caydırıcı” da olmalı yeni ceza düzenlemesi.
“Müebbet hapis” getirilmesi konuşulmakta.
Elbette etkili olur.
“Birkaç yıl yatıp yırtan çocuk istismarcısı pislik herifleri” düşündürtecektir.
Ama yetmez...
Bunlar bir şekilde kaçabilirler, ceza indirimi, af gibi olanaklarla dışarı çıkar ve gene bu rezillikleri yapabilirler.
O nedenle, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün dile getirdiği “kimyasal hadım” uygulamasına da geçilmelidir.
Belirli aralıklarla yapılan iğneler sonucu “cinsel i steksizlik” yaratan bu “hadımlık” durumu da “caydırıcı” olabilir.
En azından “tekrarını” kesin önler.
Bunun dünyada uygulandığı çok sayıda ülke var.
Şöyle ki...
Kimyasal hadım “Birleşik Krallık, Polonya, Moldova, Estonya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsrail, Rusya, Güney Kore” gibi ülkelerde yakın zamanlarda çeşitli cinsel saldırı vakalarında kullanıldı.
Türkiye de bu uygulamayı gecikmeden sistemleştirmeli.