Şeffaf Oda konuklarım; ÇEV Sanat’ın Kurucu Başkanı Berrin Yoleri ve ÇEV Sanat’ın Genç Yetenekler’i Iraz Yıldız,
Melis Sağlam, Elvin Ganiyev, Cemal Aliyev ve
Kenan Tatlıcı.
.....................
Berrin Yoleri dünyanın önemli sahnelerinde yer alan gençleri “Türkiye’nin pırlantaları” diye tanımlıyor.
30 yılı aşkın Sivil Toplum Kuruluşları’nda yer alan
Berrin Yoleri, 10 yıl önce
ÇEV Sanat’ı kurmaya karar vermiş.
Fazıl Say, Cihat Aşkın, İbrahim Yazıcı gibi Türkiye’nin yüz akları bu projenin kâşifleri... Genç Yetenekler’i keşfediyorlar. Vakfın burslarıyla bu başarılı gençler dünyanın en önemli müzik okullarında eğitim alıyorlar. Ardından en önemli sahneler ve en büyük
ödüller geliyor.
Bu gençlerle gurur duyuyoruz.
Piyanist Iraz Yıldız, bundan tam 10 yıl önce Fazıl Say ile birlikte katılmıştı Şeffaf Oda’ya… 12 yaşındaki o “küçük-dev” piyanist hepimizi büyülemişti. Şimdi 22 yaşında güzel bir genç kız olmuş. Dünyanın saygın sahnelerinde konserler veriyor. Birçok ödülü var. Paris’te Ecole Normale de Musique’de okuyor.
Iraz’ın bir de albümü çıktı. Fazıl Say’ın eserlerini seslendirdiği albümün adı:
“101 Nights in Harem.”
.....................
Soprano Melis Sağlam’a piyanist Kenan Tatlıcı eşlik ediyor. Melis de küçük yaşta koristlik ve solistlik yapmaya başlamış. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü’nü yüksek şeref derecesiyle bitirmiş. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden master’lı. Harika bir ses...
......................
Elvin Ganiyev, dedesinden keman öğrenmeye 5 yaşında başlamış. İlk resitalini
6 yaşında vermiş. 8 yaşında orkestrayla konserler vermeye başlamış. Zürih Konservatuvarı’nda okumuş. Carnegie Hall’da sahne almış. Önemli ödülleri de var.
......................
Cemal Aliyev de 11 yaşından itibaren viyolonselle birincilikler kazanmaya başlamış. O da dedesiyle başlamış müziğe... 19 yaşında dünyanın en iyi viyolonsel sanatçıları arasına girmiş. İngiltere’de Royal College of Music’de
eğitim almış.
Elvin ve Cemal, Fazıl Say ile de konserler veriyor.
ÇEV Sanat’a ve Genç Yetenekler’e alkış...
SANAT İLAÇTIR...
AHMET Güneştekin sanat kariyerini yıllarca Anadolu’yu karış karış gezerek hazırladığı belgesellerle besledi.
Binlerce yılın çok sayıda medeniyetlerinden efsaneleri, mitoloji izlerini sürdü.
O toprakların havasını soludu. Taşına, toprağına dokundu. Orada yaşananları yerinde hissetti.
“Özgün tekniğini”
böyle oluşturdu.
....................
Bu kez aynı şeyi İskoçya’da deneyimlemiş.
“85 Flavours of Scotland” yapıtını böyle yapmış.
Chivas Kardeşler’in çabalarından da etkilenişi onun esininin bir başka bileşeni olmuş.
....................
Bu yapıtı bağlamında Çırağan Kempinski Saray tarafında bir özel davet düzenlendi.
Ahmet Güneştekin çalışmasını anlattı.
Ve... Sözlerini “Sanat hepimize iyi gelir” diyerek noktaladı.
Gecenin bir diğer hoşluğu oyuncu olarak ün yapan Bergüzar Korel’in sahne almasıydı.
Aykut Gürel ve arkadaşlarının müziği eşliğinde güzel şarkılar yorumladı.
Güzel, zarif, şıktı.
Çok ve yürekten alkışlandı.
GÜNEŞ VE YILDIZLAR
STRONG Medya “Türkiye Marka Ödülleri” gecesinde bana da “Ömür Boyu Başarı Ödülü” verdiler.
İstanbul Hilton Bomonti’de düzenlenen gecede sunumu Burcu Esmersoy ve Timur Acar yaptılar. Demet Sabancı Çetindoğan “Turkey One Derneği”, Samsun Demir DMC “En İyi Müzik Şirketi”, en beğendiğim programlardan “Öteki Gündem”i yapan Cansu Canan Özgen ve “Aşk Biliyor İşini” şarkısıyla Şebnem Sungur ve Kerem Cem “En İyi Düet” ödüllerini aldılar. Elbette başka sanatçılar ve diğer sektörlerden de ödüllerle güzel bir geceydi.
.....................
Ancak... Bir gerçeği vurgulamakta fayda var. Türkiye’nin “tek ve en yüce markası” Mustafa Kemal Atatürk’tür. O “Güneş’tir.” Diğer bütün markalar Atatürk’ümüzün sayesinde, ışıklarıyla aydınlanan küçük, büyük yıldızlardır.
EKRANDAN SAHNEYE...
İSTANBUL’un keyifli mekânlarından biri de Alancha...
Orada İskender Paydaş’ı dinlemiştim.
Sahne aldığı her mekân gibi Alancha’yı da her hafta dolduruyor.
Kanal D’de yıllarca Defne Samyeli haberleri sunuyordu.
Ben de hemen ardından “Günün Yorumu”nu yapıyordum.
Dostluğumuz eskidir. Alancha’da söylediğini öğrenince gittim.
Bize arka köşe, merdiven yanında bir küçük yuvarlak bar masası verdiler.
Meğer en itibarlı yermiş.
Zaman zaman geldiğinde Cem Yılmaz ve Defne’nin kızları Deren ve Derin ile sanatçıların konuklarına orası veriliyormuş.
......................
Defne 2 buçuk saat hiç ara vermeden sahnede kaldı. Türkçe, İngilizce, Fransızca geniş bir repertuvar.
Çok iyi çalışmış ve hazırlanmış.
Daha Kanal D günlerimizde araya reklam girince Defne bilgisayarını açar, oradan seçmeler söylerdi.
“Sefiller, Operadaki Hayalet” gibi müzikaller...
Ses, zarafet, şıklık, yorum, güzelliğe alkış...
Mayıs ayının sonunda büyük bir konseri olacak.
Sonbaharda da müzikal de izleyeceğiz. Defne, ekranda ünlü olduktan sonra yarım bıraktığı Boğaziçi Üniversitesi’ni birincilikle bitirmişti.
Şimdi yolculuk sahnelerde birinciliklere...
YADA SUSHİ VE YANIK PİZZA!..
İSTİNYE’de yan yana, özgün dekorasyonlarıyla iki restoran: “Yada Sushi”
ve “Yanık Pizza.”
Sahibi Koray Hatem, University of Wolverhampton’da Business okumuş. Yemek işine girmeden önce “3 boyutlu yazıcı” satışı yapan başarılı bir iş insanı.
Ama büyük tutkusu yemekmiş.
Her iki restoranı da ailesiyle işletiyor. Yemekleri şef Cihan ve eşi Sibel Hatem ile birlikte yapıyor. Malzemeleri özel... Yazmayayım... Tadın, o anlatsın...
Pizza lokantasında pizzalar odun fırınında ve ekşi mayayla yapılıyor.
Sushi lokantasında bütün balıklar günlük olarak taze geliyor.
Yaz için bu iki restoranın tam karşısında açık havası olan bir yer açıyor. Orada aynı anda pizza ve sushi servisi yapılacak.
Pizza spesiyalleri: Trüflü pizza, somon füme ve avokadolu pizza, Pekin ördekli pizza, Tobleronlu pizza... Makarnalar el yapımı: Trüflü makarna, balkabaklı makarna...
Sushiler de nefis...
Fiyatlar çok uygun.
Koray, Wolverhampton City Dessert Competition’da Wasabili Mozaik Pasta ile ödül almış. İlginç değil mi?
Koray ayrıca “Yemekteyiz” Yarışması’nda da 1. olmuş.
Bu yemek tutkunu, yaratıcı ve yenilikçi gencin yolu açık olsun...